Esas No: 2016/8231
Karar No: 2021/7
Karar Tarihi: 11.01.2021
Danıştay 4. Daire 2016/8231 Esas 2021/7 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8231
Karar No : 2021/7
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, adına düzenlenen mükellef borç listesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı tarafından, adına düzenlenen mükellef borç listesinde yer alan 1996-1997 dönemlerine ait 92.400,06 TL tutarındaki vergi borcunun böyle bir borcu olmadığı, kendisine herhangi bir tebligat yapılmadığı ileri sürülerek iptalinin istenildiği; idare tarafından, davacı adına 1996-1997 yıllarına ilişkin düzenlenen ödeme emrinin davacıya tebliğ edidiğine ilişkin evrakların vergi dairesinin taşınması sırasında oluşan karışıklıktan dolayı bulunamadığı bildirildiğinden, yasa ve usule uygun olarak kesinleştirilip davacıdan istenebilecek aşamaya gelmiş bir borçtan söz edilemeyeceği, davacının söz konusu borçlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinde öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra, borç döküm listesini aldığı 03/07/2015 tarihinde haberdar olduğunun kabulünün gerekeceği, bu tarih itibariyle de dava konusu vergi borçlarına ilişkin cezalı tarhiyatların zamanaşımına uğradığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Her ne kadar savunma dilekçesinde dava konusu borçların, davacının şirket ortaklığından kaynaklandığı belirtilmiş ise de, daha sonra yapılan araştırmalarda bu borçların davacının kendi mükellefiyetinden kaynaklandığının anlaşıldığı, borç dökümünde bulunan 2.601,99 TL tutarındaki borcun davacının 6552 sayılı Kanun ile yapılandırdığı borcun ödenmeyerek vadesi geçen kısmına ilişkin olduğu, 90.757,41 TL'lik kısmının ise Mahkeme kararına istinaden tecil edilen borçlar olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinde dava dilekçelerinin kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği, Kanunun 15/1-b maddesinde de, dava konusu edilebilecek bir işlem bulunmadığı takdirde davanın reddedileceği hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlıkta; davacı tarafından, adına düzenlenen mükellef borç listesinin iptali istenilmiştir.
Vergi mahkemesinde dava açmaya yetkili olanları belirleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 377. maddesinin 1. fıkrasında; mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarhedilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri belirtildikten sonra, 378. maddesinde de; vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarhedilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödeme yapılmış veya ödemeyi yapan taraftan verginin kesilmiş olması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre vergi mahkemelerinde dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler, tesis sebepleri, şekli, doğuracağı hukuki sonuçları vergi kanunlarıyla belirlenmiş tahakkuk fişi, vergi/ceza ihbarnameleri, vergi tevkifatı yapılması, aleyhe yapılan düzeltme işlemleri, düzeltme ve şikayet yoluyla düzeltme taleplerinin yetkili makamlarca reddi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin ödeme emri, haciz, ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz gibi işlemlerdir.
Bu durumda; mükelleflerin vergi idaresine olan borçlarını gösterir bilgilendirici mahiyette olan borç döküm listesi idari davaya konu olabilecek kesin ve icrai nitelikte işlem olmadıklarından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi uyarınca davanın incelenmeksizin reddi gerekmekteyken, belirtilen gerekçeyle davayı kabul eden Mahkeme kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.