Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/28055 Esas 2016/5095 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/28055
Karar No: 2016/5095
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/28055 Esas 2016/5095 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/28055 E.  ,  2016/5095 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçluların, takibin kesinleşmesinden sonra takip alacağının temlik eden alacaklıya ödendiğini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Başvuru, bu hali ile İİK.nun 71/1. maddesine dayalı itfa itirazı olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için, itfa itirazının İİK.nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur.
    6100 Sayılı HMK"nun 188-(1). maddesine göre; “Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez."
    Takibin ... tarafından başlatıldığı, daha sonra takip alacağının ... Noterliği"nin 14/02/2011 tarih ve 2011/03423 yevmiye numarası ile Mehmet Yılmazkaya’ya temlik edildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, borçluların itirazına dayanak yaptıkları, temlik eden alacaklı ..."ın Sulh Ceza Mahkemesi"ne ait 2013/206 E. sayılı dosyasının 02/07/2013 tarihli duruşmasında; "Ben dosyayı başkasına temlik ettiğim için beni ölümle tehdit ettiler, bu olayların asıl mağduru benim, beni yıldırmak için şikayetçi oldular, ben bunların dosyasıyla ilgili alacağımı zaten aldım" şeklindeki beyanında; borcun borçlular tarafından tamamen itfa edildiğine ilişkin açık bir kabul bulunmadığı ve ifadenin tarihinin temlik tarihinden sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle alacaklıya ait bu ifadenin, İİK."nun 71. maddesi anlamında bir itfa ve mahkeme içi ikrar olarak kabulü mümkün değildir. Beyan bu haliyle yargılamaya muhtaç olup, dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilemez.

    Öte yandan temlik eden alacaklı ..."ın, 24.02.2014 tarihli cevap dilekçesinde; alacağını temlik alan ..."dan aldığı, borçlulardan almadığı şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
    Bu durumda, takip alacağının temlik edilmesinden sonra, temlik eden önceki alacaklı ..."ın, K Sulh Ceza Mahkemesi"ne ait 2013/206 E. sayılı dosyasına vermiş olduğu ifadesinin, İİK.nun 71. maddesi kapsamında “itfa”ya yönelik beyan olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından şikayetin reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.