Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/692
Karar No: 2020/5144
Karar Tarihi: 06.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/692 Esas 2020/5144 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kasko sigorta poliçesi olan sürücünün karıştığı trafik kazasında aracının pert olduğunu ve sigorta tazminatının reddedildiğini, 30.000 TL kasko sigorta tazminatı ile birlikte ticari faiz talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve 30.000 TL tazminatın davalıdan tahsil edilmesine hükmetmiştir. Ancak, yapılan incelemede bilirkişi raporu eksik ve denetime elverişsiz olduğu için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olduğundan, Kasko Sigortası Genel Şartları'nın A.1. maddesi, B.3.3.1.1. maddesi ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1409/1. maddesi uyarınca, zarardan sorumluluğun davalı sigortacı tarafından belirlenmesi gerektiği açıklanmıştır.
17. Hukuk Dairesi         2020/692 E.  ,  2020/5144 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili; davalı nezdinde kasko sigorta poliçesi olan sürücünün ... olduğunu davacının yolcu olarak bulunduğu davacıya ait aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının aracının pert olduğunu, hasarın 15/04/2014 tarihinde davalı ... şirketine ihbar etmesine ve gerekli belgelerle birlikte başvurmasına rağmen davacının sigorta tazminatının ödenmesine dair talebinin hiçbir gerekçe gösterilmeden davalı ... şirketi tarafından reddedildiğini beyanla; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 30.000,00 TL kasko sigorta tazminatının davalı ... şirketinin davacı sigortalının hasar talebini reddettiği 06/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkili şirketin maddi zararlarda kaza başına sorumlu olduğunu ve teminat altına alınan mali mesuliyetinin 10.000,00 TL olduğunu, araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle sürücü değişikliğine gidildiğini, genel şartlar gereğince alkollü olunmasının teminat dışı sebeplerden olduğunu, alkollü olmayan bir sürücünün dümdüz yolda şiddetli ve fren izi olmadan duran araca arkadan çarpmak suretiyle bu şiddette kaza yapmasının olağan duruma aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 30.000,00 TL tazminatın 06/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, bozmaya uyularak yapılan yargılamada mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılamamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı, davalı ... şirketine davaya konu kaza yapan aracın 28.08.2013- 28.08.2014 vadeli kasko poliçesine dayalı olarak husumet yöneltmiştir. Mahkemece, davalı ... şirketi tarafından düzenlenen poliçede aracın hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına alındığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece alınan 06.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda aracın tamirinin ekonomik olmadığı belirlenmiş, 14.07.2015 tarihli bilirkişi kök ve 02.11.2015 tarihli ek raporunda, aracın hasar onarım bedeli 51.815,42 TL, araç rayiç bedeli 77.056,73 TL olarak hesap edilmiştir.
    Kasko Sigortası Genel Şartları"nın A.1. maddesinde, kasko sigortasının konusu düzenlenmiş olup, anılan maddenin (b) bendinde; sigortalı aracın hareket halindeyken sabit ya da hareketli bir cisme çarpması da sigorta teminatının kapsamındaki haller arasında sayılmıştır. Diğer yandan, anılan genel şartların B.3.3.1.1. maddesinde “ Sigorta şirketi aracı hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına almıştır. Sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki rayiç değerleri esas tutulur. Rayiç değer için esas alınacak referansa veya rayiç değeri belirleme yöntemine poliçede yer verilir. Bu yönde bir referans belirlenmemişse veya bu belirleme somut değilse Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğince belirlenerek ilan edilen riziko tarihi itibariyle geçerli rayiç değere ilişkin liste esas alınır.” şekildedir. Açıklanan hükümler ile 6102 sayılı TTK"nun 1409/1. maddesi ve poliçe hükümleri gereği, davalı sigortacının zarardan sorumluluğu belirlenmelidir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporları ile aracın tamirinin ekonomik olmadığı belirlenmiş ise de 02.11.2015 tarihli bilirkişi ek raporunda aracın rayiç değeri hesabı; internet siteleri, galeri araştırması ve Türkiye Sigorta Birliğince belirlenen değerin rapor tarihi olan 2015 yılı verileri üzerinden hesaplama yapmış ve yapılan hesaplamadan %7,5 indirmek suretiyle kaza tarihi yılı olan 2014 yılı için 77.056,73 TL aracın rayiç değeri belirlenmiştir. Bilirkişi raporu denetime elverişli olmayıp eksik inceleme ile karar verilemez.
    Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.1.1. maddesinde belirtilen düzenleme çerçevesinde araç kasko değerinin belirlenerek ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.536,95 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi