12. Ceza Dairesi 2014/11302 E. , 2015/7022 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
...Kurulu"nun 14.12.1974 tarih, 8172 sayılı kararıyla tespit ve ilan edilen ... Sit Alanı içerisinde yer alan, ayrıca ...Koruma Kurulu"nun 07.08.1992 tarih, 4499 sayılı kararıyla III grup statüsünde korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen... ili, ... ilçesi, K...mahallesi, ... caddesi, 1212 ada, 1 sayılı parselde bulunan ve özel mülkiyete konu, bodrum+zemin+1. kattan ibaret tescilli binada, ...Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yapılan 16.11.2007 tarihli denetimde, ilgili Koruma Kurulu"nun 07.08.1992 tarih ve 4499 sayılı kararıyla onaylanan restorasyon projesine aykırı olarak, yapının arka cephe konturunu aşan ikinci bodrum katının yapılıp, depo, wc, tuvalet olarak kullanıldığının, birinci bodrum katın ön cephede açığa çıkartıldığının ve 1.33 metrelik ilave çıkma yapılarak bodrum katın büyütüldüğünün, birinci kat iç planlarında da değişiklik yapıldığının, çatıya çıkan bir merdiven yapıldığının ve çatının bir bölümünün ofis olarak kullanıldığının, zemin kattaki pencerelerin iptal edilerek yerinde küçük bir pencere konulduğunun tespit edildiği, izinsiz yapılan bu uygulamaların kaldırılmasının istendiği halde kaldırılmadıklarının tespiti üzerine, ilgili Koruma Bölge Kurulu"nun 17.02.2009 tarih ve 3512 sayılı kararıyla, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, tescilli binanın malikleri olan sanıklar ... ile ... hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına veya koruma altına almaya ilişkin kararların ilan edilmiş olmasının veya kararın ilgililerine tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise ilan veya tebliğin bulunmadığı gerekçesi gösterilerek, sanıkların beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının veya koruma kararının tapu kaydına şerh verilmesinin, koruma kararının bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür varlığı olduğu, ancak koruma kararının 11.10.2013 tarihinden önce, 07.08.1992 tarihinde kabul edildiği, bu kararın da davaya konu binanın tapu kaydına 05.11.1992 tarihinde şerh verildiği, sanıkların tapu kaydında 22.09.1998 tarihinde işlem yapmış olmaları, ayrıca sanık ..."ın verdiği ifadesinde, binanın tarihi eser olduğunu öğrendikten sonra binayı satın aldığını beyan etmesi karşısında, sanıkların suça konu binanın tescilli bir yapı olduğu bildiklerinin kabul edilmesi gerektiği, böylece sanıklar hakkında kurulan beraat gerekçesinin yerinde olmadığı, anlaşılmakla,
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile keşif icra edilerek, öncelikle yapılan izinsiz uygulamalarda kullanılan malzemelerdeki eskime durumu nazara alınarak uygulamaların yapım tarihinin tespit edilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin edilmesi, izinsiz uygulamaların yapım tarihinin tespitinin ardından uygulamaların, tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanıkların, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan uygulamaların ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu uygulamanın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiğinin gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanıkların beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.