12. Ceza Dairesi 2014/11544 E. , 2015/7021 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.10.2009 gün ve 89/243 sayılı kararında belirtildiği üzere; davaların gereksiz yere uzamasını engellemek amacıyla ihdas edilen ve toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gereken hallerde, sorgu yapılmadan davanın bitirilmesine imkan sağlayan, CMK’nın 193/2 maddesinin “Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.” hükmünün aynı Kanunun 223. maddesinin 9. fıkrasındaki, “derhal beraat kararı verilebilecek hallerde, durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez” hükmü ile bir bağlantısı bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki mahkemece sanık ..."nun savunması alınmaksızın beraat kararı verilmesi nedeniyle hükmün bozulmasını öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
... Emniyet Müdürlüğüne yapılan bir ihbar üzerine, olay yeri olan ... ilçesi, ... mahallesi, 244 ada, 19 sayılı parselde yer alan ve ... Koruma Kurulu"nun 23.07.1992 tarih, 3889 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen, özel mülkiyete konu eski taş yapının kalıntılarının bulunduğu yere giden kolluk görevlilerince, sanıklar ... ile ..."nun eski yapının kalıntıları arasında hurda metal aradıkları esnada yakalandıkları, her ne kadar sanıklar hakkında soruşturmaya başlanmış ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ise de; sanıklar verdikleri ifadelerinde, binanın korunması gerekli bir yapı olduğunu bilmediklerini, harabe bir halde olması nedeni ile sahipsiz olduğunu düşündüklerini ve hurdacılık yaptıkları için amaçlarının hurda bulmak olduğunu beyan ettikleri, davaya konu tescilli yapı hakkında dosya kapsamında bulunan ... raporunda, 85 m2 genişliğindeki, tescilli kargir dükkanın, 2010 yılında yaşanan şiddetli bir yağmur sonrası çöktüğünün belirtildiği, dosya kapsamında bulunan davaya konu yapının mevcut haline ilişkin fotograflarının incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, tescilli yapının sadece iki taşıyıcı duvarının ayakta durduğu, diğer bütün yapı elemanlarının yıkılmış olduğu, olay yerinin harabe ve sahipsiz bir görünümde olduğu, bu nedenle sanıkların davaya konu yerin harabe ve sahipsiz olduğunu düşündüklerine dair savunmalarının inandırıcı olduğu, dosya kapsamında bulunan 12.01.2012 tarihli olay yeri inceleme raporunda, olay yerinde herhangi bir bulgu ve parmak izinin tespit edilemediğinin belirtildiği, 12.01.2012 tarihli olay tutanağına göre de, sanıklar tarafından verilmiş bir zarar tespitinin veya sanıklar tarafından olay yerinden alınıp götürülmüş bir yapı parçasının bulunmadığı, tüm dosya kapsamından sanıkların atılı “kültür varlığına zarar verme”suçunu gerçekleştirdiklerine, olay yerinden sanıklar tarafından alınıp götürülmüş bir yapı parçası bulunduğuna, yapının korunması gerekli bir kültür varlığı olduğunun sanıklar tarafından bilindiğine dair delillerin olmadığı ve mahkemece sanıkların beraatlerine karar verilmesinde bir aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların üzerlerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.