8. Ceza Dairesi Esas No: 2020/7504 Karar No: 2020/20259 Karar Tarihi: 23.12.2020
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/7504 Esas 2020/20259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir araçta Suriye'ye gitmek üzere olan şahıslarla ilgili yapılan ihbar sonucu aracın kontrol edildiğini, sanığın ise mağdurun kimlik bilgilerini kolluk görevlilerine yanlış beyan ettiğini ve gerçek kimlik bilgilerine ancak parmak izi incelemesi sonucu ulaşılabildiğini belirtmiştir. Mahkeme, sanığın kolluk görevlilerine yanlış beyanda bulunmasının TCK'nın 206. maddesi kapsamında \"resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma\" suçunu oluşturduğuna ve cep telefonu alımı gerçekleştirmesi sebebiyle TCK'nın 267/1, 268/1 ve 62. maddeleri uyarınca da cezalandırılması gerektiğine hükmetmiştir. Ancak, yapılan inceleme sonucunda sanığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın olmadığı tespit edilmesi üzerine TCK'nın 268. maddesindeki suçun oluşması için gerçek bir suçun işlenmiş olması ve bu suçun faili ile 268. maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması gerektiği kabul edilerek, sanığın TCK'nın 206. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiğine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK'nın 206, 267/1, 268/1 ve 62. maddeleri.
8. Ceza Dairesi 2020/7504 E. , 2020/20259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü: Mağdur ..."ye gerekçeli kararın 06.08.2020"de bizzat tebliğ edilmesi karşısında tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. TCK.nın 268. maddesindeki suçun oluşması için öncelikle, fail tarafından işlenen bir suçun bulunması gerekmektedir. Başka deyişle iftira suçunun aksine, bu madde bakımından gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile 268. maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması zorunludur. İşlenmiş olması gereken suçun kasıtla veya taksirli suç olması arasında bir fark bulunmamaktadır. Fakat, maddede yalnızca suçtan söz edilmekle, kabahatler veya disiplin eylemleri madde kapsamında değerlendirilmemektedir. Maddedeki ifade biçiminin hatalı olduğu söylenebilir ise de, mevcut düzenleme karşısında, failin gerçekte o suçu işlememiş bulunduğunun anlaşılması halinde, başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin 268. maddesindeki suçu oluşturmadığını kabul etmek, kanunilik ilkesi bakımından zorunlu görülmektedir. Bu tür eylemlerde suçun diğer unsurlarının da bulunması halinde TCK"nın 206. maddesinin uygulanması gereklidir. Bu açıklamalar ışığında; ... plakalı aracın çalıntı olduğu ve araç içinde bulunan şahıslarla Suriye"ye gidileceği yönünde kolluk görevlilerince alınan ihbar üzerine aracın kontrol edilmesinde Konya ilinde park halinde olduğunun görüldüğü,aracı almaya gelen sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan başlatılan soruşturmada,sanığın mağdur ..."ye ait kimlik bilgilerini kolluk görevlilerine beyan etmesi sonrasında, sanıktan alınan parmak izi incelemesi ile gerçek kimlik bilgilerine ulaşıldığı somut olayda;sanık hakkında UYAP sisteminden yapılan inceleme ve dosya kapsamından Konya Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2014/33320 soruşturma nolu dosyasında güveni kötüye kullanma suçundan yürütülen adli soruşturmanın akıbetine dair bilgi veya belge bulunmadığı, bu suça ilişkin soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi veya kamu davası açılmışsa yargılama sonucunda beraat kararı verilmesi ve bu kararların kesinleşmesi halinde sanığın "işlediği bir suçtan" söz edilemeyeceği cihetle TCK.nın 268. maddesinde tanımlanan suçun unsurları oluşmayıp sanığın TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen ""resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan"" suçundan cezalandırılması gerektiğinin anlaşılması karşısında; soruşturma veya kovuşturmanın akıbeti araştırılıp tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 1-Sanığın gerçek kimliğinin yapılan parmak izi incelemesinden sonra ortaya çıkması karşısında, uygulanma koşulları bulunmayan TCK.nın 269/1 maddesi uyarınca cezada indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini, 2- Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan TCK.nın 268/1 yollamasıyla 267/1. maddesi uyarınca tayin olunan hapis cezasından etkin pişmanlık uyarınca 4/5 oranında indirim yapılırken 3 ay 18 gün hapis cezası yerine, hesap hatası yapılarak 4 ay 24 gün hapis cezasına,TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılırken 3 ay hapis cezası yerine 4 ay hapis cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.