![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2020/2401
Karar No: 2021/15
Karar Tarihi: 12.01.2021
Danıştay 13. Daire 2020/2401 Esas 2021/15 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2401
Karar No:2021/15
TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
2. (DAVALI YANINDA MÜDAHİL)
…A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
3. (DAVACI) … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile … tarih ve … sayılı Kurul kararlarının geri alınması ve tarafların faiz uyuşmazlığına ilişkin çözümün özel hukuk hükümleri çerçevesinde değerlendirmesi gerektiğinden bahisle karar alınmasına gerek olmadığına dair … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; … Organize Sanayi Bölgesinde bulunan katılımcıların doğal gaz ihtiyacını karşılamak üzere davacının tedarikçilerle doğal gaz tedarik anlaşması yaptığı, tedarikçiler ile davacı arasında doğal gaz taşıma bedeli nedeniyle fazladan alınan dağıtım taşıma bedelinin iadesine ilişkin uygulanacak faizin türünün açıklığa kavuşturulması için davacının Kurum'a … tarih ve … sayılı yazı ile görüş sorduğu, dağıtım şirketi tarafından yapılacak iade için iadesi gerçekleşecek bedelin gecikme zammı oranının Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nde de belirtilen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (AATUHK) 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı olarak uygulanması gerektiği, … ile … OSB arasında yapılacak iade işlemi için ise taraflar arasında imzalanmış olan alım-satım sözleşmesi hükümlerine göre işlem yapılabileceğinin Kurum tarafından 10/11/2016 tarih ve 53858 sayılı yazı ile davacıya bildirildiği, söz konusu yazı üzerine davacının …'a müracaat ettiği, …'ın anaparayı ödediği, ancak faizi ödemekte direndiği belirtilerek konunun çözümlenebilmesini teminen uyuşmazlığın çözümü için … tarih ve .. sayılı yazı ile Kurul'a başvuruda bulunduğu, Kurul'un … tarih ve … sayılı kararı ile "Dağıtım şirketinin müşterisi konumundaki son kullanıcıya verilmek üzere …'a yapmış olduğu iadenin, tahsil edilen fazla bedel ile birlikte AATUHK'nın 51'inci maddesinde belirlenen oranda gecikme zammını ihtiva etmesi gerektiği, bununla birlikte ...'a iade edilen tutarın tedarikçiden son kullanıcıya geç aktarılması hâlinde ise müşteriye ödenmek üzere …'a iade edilen tutarın (fazla tahsil edilen bedel+gecikme zammı) … tarafından son kullanıcıya aktarılmasında yeniden gecikme zammı uygulanıp uygulanmayacağı hususunda, tedarikçi ile son kullanıcı arasında imzalanan alım-satım sözleşmesi hükümlerine gidilmesinin ve belirlenen faiz hükmünün her iki taraf için de geçerli olacağına'' karar verildiği, bu karar üzerine ... tarafından … tarih ve … sayılı yazı ile Kurul kararına itiraz edildiği, itiraz üzerine Kurul tarafından … tarih ve … sayılı "Uyuşmazlığa konu dönemde taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmaması nedeniyle, ...'ın da doğal gaz piyasasında bir oyuncu olduğu da göz önünde bulundurularak, ...'a tanınan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında belirlenen gecikme zammı oranları ile gecikme zammı tahsil etme imkânının geri ödemelerde de aynı oranın kullanılmasını gerektireceği değerlendirilerek, yapılacak iade işleminde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51'inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranının kullanılmasına" kararının verildiği, söz konusu karara ... tarafından yapılan itiraz üzerine "… tarih ve … sayılı Kurul kararı ile … tarih ve … sayılı Kurul kararlarının geri alınması ve tarafların faiz uyuşmazlığına ilişkin çözümün özel hukuk hükümleri çerçevesinde değerlendirmesi gerektiğinden bahisle karar alınmasına gerek olmadığına" dair … tarih ve … sayılı Kurul kararı üzerine bakılan davanın açıldığı; uyuşmazlığın, tedarikçiler ile son kullanıcı arasında doğal gaz taşıma bedeli nedeniyle fazladan alınan dağıtım taşıma bedelinin ... tarafından son kullanıcıya aktarılmasından kaynaklanacak uyuşmazlıklarda uygulanacak faizin türünün, Doğal Gaz Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 39. maddesinde düzenlendiği şekilde Kurul tarafından çözüme kavuşturulacak ihtilaflardan olup olmadığı noktasında düğümlendiği, olayda; Kurul'un Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nun uygulanması ile ilgili olarak tüzel kişiler ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında çıkacak ihtilafların çözümünde yetkilendirildiği hususu dikkate alındığında, dava konusu uyuşmazlığın piyasa faaliyeti kapsamında olan "fazladan alınan taşıma bedelinden" kaynaklandığının açık olduğu, söz konusu bedelin tedarikçi tarafından tahsil edilmesine karşın son kullanıcıya geç iade edilmesinde uygulanacak "faiz" türünün ne olacağına ilişkin ihtilafın da piyasa faaliyeti kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, dolayasıyla piyasa faaliyeti kapsamında ortaya çıkan dava konusu ihtilafın çözümünün Kurul tarafından karara bağlanması gerektiği sonucuna varıldığından … tarih ve … sayılı Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesince; uyuşmazlığın Ekim-2004 ile Aralık 2006 döneminde uygulanan taşıma bedelinin tahsilinden ve idari yargı kararlarının uygulanmasıyla, yersiz alındığı ortaya çıkan kısmının iadesinde uygulanacak faiz türüne ilişkin olduğu, taşıma bedelinin, bir kamu kuruluşu olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nca, tek yanlı idari işlem olan tarifelerle belirlendiği, ödenmediğinde ve/veya eksik ödendiğinde 6183 sayılı Kanun uyarınca ödeme emri düzenlenerek takip ve tahsil edildiği, bu itibarla, kamu hukukuna tabi olduğu, idari yargı mercilerinin iptal kararları sonucunda, fazla veya yersiz olarak tahsil edildiğinin ortaya çıkması üzerine, iadesi zorunluluğunun yine idari yargı kararlarından doğduğu, bu çerçevede iadesi gerektiği belirlenen tutara uygulanacak faizin de idare hukuku ilkeleri kapsamında belirlenmesi gerektiği, bu durumda, özel hukuk ilişkisi dışında, tarifeden kaynaklı taşıma bedeli farkının iadesinde uygulanacak faiz alacağına ilişkin uyuşmazlığın, idare hukuku ilkeleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, özel hukuk hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle, adli yargı alanına yönlendirilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan, 6183 sayılı AATUHK'nın 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranının, yasayla bu düzenlemeye tabi olduğu açıkça belirtilen alacaklar ile amme alacağının ödeme müddeti içerisinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren uygulanacak gecikme zammı olduğu, bu nitelikte olmayan, davacının yargı kararıyla yersiz tahsil edildiği ortaya çıkan taşıma bedeli farkı alacağına uygulanacak faiz yönünden, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre faiz hesaplanması gerekeceğinin tartışmasız olduğu, açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının sonucu itibarıyla hukuka uygun olup istinaf başvurusunun kabulünü gerektiren bir neden bulunmadığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dağıtım şirketlerinin verdikleri hizmet karşılığında serbest tüketicilerden taşıma bedeli aldıkları, taşıma bedelinin ise birim hizmet ve amortisman bedelini geçmemek üzere taraflar arasında serbestçe belirlendiği, Kurul kararları gereğince esasen serbest tüketiciler tarafından ödenen taşıma bedelinin tedarikçi tarafından tahsil edilerek dağıtım şirketlerine aktarılması gerektiği, tedarikçilerin bu süreçteki rolünün bir nevi aracılık olduğu, dağıtım şirketince fazla faturalandırma yapılması hâlinde Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’ni 51. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kuralın son tüketiciye aynen uygulanacağı, tedarikçi konumundaki ... ile davacı arasında doğal gaz temin amacıyla sözleşme imzalandığından söz konusu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın doğal gaz piyasası mevzuatının uygulanmasına ilişkin bir uyuşmazlık olmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı yanında müdahil ... tarafından, İdare Mahkemesi kararında davacıya ödenecek uyuşmazlığın piyasa faaliyetine ilişkin olması nedeniyle EPDK’nın bu uyuşmazlığı çözmesi gerektiği belirtilmişse de Kanun’da doğal gaz piyasası faaliyetlerinin ne olduğunun açıkça kurala bağlandığı, Mahkeme kararına istinaden iade edilecek bedele uygulanacak faizin bu faaliyetlerden olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta uygulanacak faizin ne olacağına ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlerden kaynaklandığı, kanuni düzenleme gerektirdiği, Kurul kararı ile bu konuda belirleme yapılamayacağı, organize sanayi bölgesi olan davacının 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme faizine hak kazanmasının hukuken mümkün olmadığı, gecikme zammının uygulanabilmesi için taraflarca bu konuda anlaşılması ya da Kanun’da açık hükmün olması gerektiği, ...’ın kanunla kendisine verilen yetki çerçevesinde 6183 sayılı Kanun’u uyguladığı, borcun doğduğu dönemde taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığından iade de uygulanacak faizin genel hükümlere göre belirlenen faiz olduğu ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından, davanın konusunun taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözülmesine dair Kurul karının olduğu, dolayısıyla davada uyuşmazlığın çözümünün EPDK’nın yetki alanı içerisinde olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılması gerekirken Bölge İdare Mahkemesi'nce davanın konusu olmayan husus olan uygulanması gereken faiz hakkında dava konusu dışına çıkılarak değerlendirme yapıldığı, iptal edilen işlemin davalı idarenin geri alma işlemini de iptal ettiği bu durumda geri alınan işlemlerin yeninden hukuk aleminde varlık kazandığı, bu kararlarda da uygulanacak faizin gecikme zammı olarak belirlendiği, fazla ödenen taşıma bedelinin iadesinde 6183 sayılı Kanun uyarınca belirlenen gecikme zammının uygulanmasının denkleştirici adalet ilkesi gereği olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idareye Kanun’da ve ikincil mevzuatta uyuşmazlıkları çözme görevinin verildiği, uyuşmazlığın özel hukuk hükümleri çerçevesinde değerlendirilemeyeceği, ... tarafından taşıma fark bedelinin iadesinde kendisini uyguladığı faiz türünden farklı bir faiz türünün uygulanması hâlinde ...’ın sebepsiz olarak zenginleşeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı idare tarafından, … OSB ile ... arasındaki uyuşmazlığın aralarındaki alım-satım ilişkisinden kaynaklandığı, Kanun'un uygulanması ile ilgili bir uyuşmazlık olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı savunulmuştur.
Davalı yanında müdahil ... tarafından, Bölge İdare Mahkemesi’nin davanın konusu dışına çıktığı iddiasının yerinde olmadığı, zira uygulanacak faiz türü hakkında yorum yapmadan davanın esası hakkında karar verilemeyeceği, İdare Mahkemesi kararında davacıya ödenecek uyuşmazlığın piyasa faaliyetine ilişkin olması nedeniyle EPDK’nın bu uyuşmazlığı çözmesi gerektiği belirtilmişse de Kanun’da doğal gaz piyasası faaliyetlerinin ne olduğunun açıkça kurala bağlandığı, Mahkeme kararına istinaden iade edilecek bedele uygulanacak faizin bu faaliyetlerden olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta uygulanacak faizin ne olacağına ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlerden kaynaklandığı, kanuni düzenleme gerektirdiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, temyiz edilen … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yürütmesinin durdurulması istemlerinin reddine ilişkin Dairemiz 12/10/2020 tarih ve E:2020/2401 sayılı kararına karşı davalı idare yanında müdahil ... tarafından verilen dilekçe ile itiraz edilmekle birlikte, esastan incelemeye geçildiğinden itiraz hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Davalı idare harçtan muaf olduğundan, toplam …TL temyiz harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 12/01/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.