Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/13434 Esas 2015/7010 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanıkların TCK"nın 85/1, 62/1, 50/1a-4, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkûmiyetleri

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, ... Hastanesinde ebe olarak görev yaptıkları,25.03.2012 tarihinde 11.00 sıralarında hastanede normal yolla doğan ..."in 26.03.2012 günü saat 05:00 sıralarında öldüğü, yapılan klasik otopsi, ahşa raporu,... Şube Müdürlüğünün 30/07/2012 tarih ve 2012/948 sayılı raporu, 09/08/2012 tarihli bilirkişi raporu ve .. .. İhtisas Kurulunun 17/10/2012 tarih ve 4172 sayılı raporuna göre; ölüm nedeninin perinatal pnomoni ve amnion sıvı aspirasyonu olduğunun tespit edildiği olayda; sanıkların yenidoğanın takibi sırasında gözlem kağıdına ateş, nabız, solunum vb. vital bulguları içerir parametreleri tespit edip kayıt etmedikleri,bu işlemlerin yapılmış olması halinde hekime haber verilmesini sağlayacak ipuçlarının elde edilebileceği, bu parametrelerin değerlendirilmemesi nedeniyle kusurlu oldukları tespit edilmekle birlikte, ... İhtisas Kurulu raporunda da belirtildiği üzere, Perinatal pnömoninin yenidoğan bebeklerde mortalitesi yüksek olan bir hastalık olduğu, zamanında teşhis edilip tedavi yapılsa dahi yapılacak tedavinin hastayı kurtaracağının kesin olduğunu söylemenin mümkün olmadığının bildirilmesi karşısında, sanıkların kusurlu eylemi ile ölüm sonucu arasında doğrudan bir neden sonuç ilişkisi bulunmaması nedeniyle eylemin taksirle öldürme kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmamakla birlikte yenidoğanın takibi sırasında gözlem kağıdına ateş, nabız, solunum vb. vital bulguları içerir parametreleri tespit edip kayıt etmeleri ve sonuçlarına göre vaktinde nöbetçi hekimi haberdar etmeleri gerekirken, ihmali davranışla bunu yapmadıkları bu itibarla eylemlerinin ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilmesi suretiyle sanıkların TCK"nın 257/2. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.