Esas No: 2022/1220
Karar No: 2022/8144
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1220 Esas 2022/8144 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/1220 E. , 2022/8144 K."İçtihat Metni"
Mala zarar verme, herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/10/2020 tarihli ve 2019/7236 soruşturma, 2020/2539 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Iğdır Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/12/2020 tarihli ve 2020/2990 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09/11/2021 gün ve 15584/2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/12/2021 gün ve 2021/144756 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müştekinin ...'den kiraladığı ofisin, binanın el değiştirmesi sonrasında yeni malik tarafından kendi bilgisi ve izni olmadan boşaltıldığını, eşyalarının binanın deposuna taşındığını ve zarar gördüğünü belirterek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığınca taraflar arasında aynı taşınmaza ilişkin mülkiyet ve ecrimisil davaları ile soruşturma dosyaları bulunduğu, soruşturma dosyaları kapsamında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, mükerrer soruşturma yapılamayacağı, atılı suçların unsurlarının oluşmadığı ve ayrıca kamu davası açmayı gerektirir nitelikte delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, somut olayda şüphelinin dairenin kendi tapulu mülkü olması sebebiyle kiraya verdiğini, kiracısının ofise girememesi üzerine müştekiye ait eşyaları ofisten çıkarttığını kabul etmesi karşısında, her ne kadar Iğdır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/02/2020 tarihli ve 2019/101 esas, 2020/97 sayılı kararıyla şüphelinin müştekiye karşı açmış olduğu ecrimisil ve müdahalenin men'i davasının kabulüne verilmiş olduğu anlaşılmakta ise de, anılan kararın kesinleşip kesinleşmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, kaldı ki anılan karar kesinleşse dahi ofisin icra marifetiyle boşaltılması gerektiği, aynı taraflar arasındaki şikayete ilişkin Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2019 tarihli ve 2019/5008 soruşturma, 2019/3299 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararından ...'ın ...'ı şikayet etmesi üzerine hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan yapılan soruşturma olduğu, diğerlerinin ise aynı taraflar arasında olmadığı, yani mükerrer soruşturma kabul edilemeyeceği cihetle, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından kamu davasının açılmasını gerektirir yeterli delillerin mevcut bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun’un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise aynı Kanun’un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. Cumhuriyet savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince (soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmez ise) dosya kapsamındaki deliller itibariyle itiraz incelenip kabul veya reddedilecektir.
İnceleme konusu dosyada; müşteki ...’ın, dosya kapsamında bilgisine başvurulan ...’den kiraladığı ve avukatlık bürosu olarak kullandığı iş yerine, binanın el değiştirmesi sonrasında yeni malik tarafından kendi bilgisi ve izni olmadan kapı anahtarı değiştirilerek girilip iş yerinin boşaltıldığını, iş yeri içerisinde bulunan eşyalarının binanın deposuna taşındığını ve zarar gördüğünü belirterek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığınca taraflar arasında aynı taşınmaza ilişkin mülkiyet ve ecrimisil davaları ile soruşturma dosyaları bulunduğu, soruşturma dosyaları kapsamında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, mükerrer soruşturma yapılamayacağı, atılı suçların unsurlarının oluşmadığı ve ayrıca kamu davası açmayı gerektirir nitelikte delil elde edilemediği belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; somut olayda şüphelinin bahse konu iş yerini kendi tapulu mülkü olması sebebiyle başkasına kiraya verdiğini, kiracısının iş yerine girememesi üzerine müştekiye ait eşyaları iş yerinden çıkarttığını kabul etmesi karşısında, her ne kadar Iğdır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/02/2020 tarihli ve 2019/101 Esas - 2020/97 Karar sayılı kararıyla şüphelinin bahse konu iş yeri için müştekiye karşı açmış olduğu ecrimisil ve müdahalenin men’i davasının kabulüne verilmiş olduğu anlaşılmakta ise de, UYAP’tan yapılan sorgulamada anılan kararın henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı, ayrıca anılan karar kesinleşse dahi bahse konu ofisin ilamların icrası kapsamında icra marifetiyle boşaltılması gerektiği, aynı taraflar arasında aynı iş yeri ile ilgili olarak yürütülen bir başka soruşturma sonunda Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2019 tarihli ve 2019/5008 soruşturma, 2019/3299 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararına göre hakkı olmayan yere tecavüz suçundan ... hakkında ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan ... hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, ancak bu soruşturmaya konu suç tarihinin 26/06/2019 olduğu, mevcut somut olaydaki suç tarihinin ise 18/04/2019 olduğu, diğer belirtilen soruşturma dosyalarının da aynı taraflar arasında olmadığı, yani mükerrer soruşturmaların varlığının kabul edilemeyeceği; tüm bu hususların yanısıra her ne kadar suça konu eşyaların taşıttırılması esnasında bu eşyalara kasten zarar verildiğine ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmadığından, taksirle işlenemeyecek olan mala zarar verme suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığına ilişkin değerlendirmede bir isabetsizlik bulunmuyor ve mala zarar verme suçu ile korunan hukuki yarar mülkiyet hakkı ise de, zarar verilen eşyanın zilyetliğinin malik dışında üçüncü bir kişide bulunduğu durumlarda mülkiyet hakkı ile birlikte zilyetliğin sağladığı hakların da koruma altında olacağı ve buna göre; bu gibi hallerde malik dışında suça konu eşyadan yararlanan kişinin de işlenen suç nedeniyle şikâyet hakkına sahip olacağı, incelenen dosyada kiracı olan müştekinin suç tarihi itibariyle suça konu iş yerini büro olarak kullandığı, böylece suça konu iş yerinin müştekinin zilyetliğinde bulunduğu, bahse konu iş yerinin tapuda maliki olarak gözüken şüpheli tarafından çilingir marifetiyle kapı kilidinin değiştirildiğinin ve ardından iş yerinde bulunan eşyanın bu iş yerinden çıkartılıp, bahse konu iş yerinin bulunduğu binanın deposuna taşıttırıldığının iddia edildiği somut olayda, şüphelinin üzerine atılı iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını işlediği hususunda dosya kapsamındaki deliller yeterli şüphe oluşturduğundan, şüpheli hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kamu davası açılması ve delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla; bu karara yapılan itirazın iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları yönünden yukarıda açıklanan nedenlerle itiraz merciince kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (IĞDIR) Sulh Ceza Hakimliğince kesin olarak verilen 30/12/2020 tarihli ve 2020/2990 D. İş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 25/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.