Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/27557 Esas 2019/3887 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/27557
Karar No: 2019/3887
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/27557 Esas 2019/3887 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/27557 E.  ,  2019/3887 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, Denizli 8. İcra Müdürlüğünün 2011/1109 sayılı ödeme emri niteliğinde ödeme emrinin ilamsız takip olduğunu, asıl borcun 4.480,00 TL, işlemiş faizin aylık % 10 talep edildiğini, ödeme tarihinin 15.02.2010, işlemiş faizin 4.987,57 TL hesaplandığını, davacının yaptığı ödemelerin alacaklı vekili ve davalı tarafından icra dosyasına bildirilmediğini, 535,48 TL fazla ödeme yaptığının anlaşıldığını belirterek ödeme tarihleri ve yasal faiz uygulamasına göre hesaplattırılarak, borçlu olmadığının tespitini, kötü niyetli takip yapıldığından %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava dosyasının incelenmesinde; davacının talepleri ile ilgili olarak davanın kabulü ile Denizli 8. İcra Müdürlüğünün 2011/1109 sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti yönünde hüküm kurulduğu görülmektedir. Oysa ki 6100 sayılı HMK 294 ve 297 maddelerinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 6100 sayılı HMK 297/son maddesi gereğince; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olduğu belirtilmiştir. Temyize konu kararın hüküm kısmında, davanın kabulü ile davalının borçlu olmadığının tespitine şeklinde hüküm kurulmuşsa da, Mahkemece maddi hata yapıldığı, sehven davacı yerine davalı yazıldığı, devamında da fazladan ödenen ve bilirkişi raporuyla da tespit edilen miktarın iadesine karar verilmediği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca, yukarıdaki açıklamalara göre davacı tarafından iadesi istenen fazladan ödenen miktarla ilgili olarak hüküm kurulmaması, usulün 297. maddesine aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, (3) nolu bentte bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya 403,96 TL harcında davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.