
Esas No: 2019/16249
Karar No: 2020/20258
Karar Tarihi: 23.12.2020
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/16249 Esas 2020/20258 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın hakkında lehe hükümler uygulanması talebinin TCK"nın 50. maddesini de kapsadığı ve verilen hapis cezasının TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında tebliğnamedeki 2-A; hükmün, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 34. ve 230. maddeleri uyarınca, Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığa yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması ve CMK.nın 230. maddesinde yazılı hususları kapsaması nedeniyle tebliğnamedeki 2-B bendinde yer alan bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
1-Dosya ve UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanık hakkında aynı mağdura yönelik 14.01.2014 tarihli aynı eylemi nedeniyle hakkında Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/726 Esas, 2015/401 Karar sayılı dosyasında dava açıldığı ve hakkında mahkumiyet kararı verildiği,bu kararın sanık tarafından temyiz edildiği ve temyiz incelemesi için Yargıtay 11. Ceza Dairesi"nin 2019/10586 Esas sırasında kayıtlı olduğu anlaşılmakla; dosyanın taraf ve akıbetlerine ilişkin belgelerin tamamının denetime elverişli olacak şekilde aslı veya onaylı suretlerinin dosya içeriğinde bulunmaması karşısında, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu bakımından mükerrer cezalandırmanın önlenmesi bakımından,sanık hakkındaki söz konusu dosyanın getirtilerek dosya içine konulması,derdest olmaları halinde birleştirilip; suç ve iddianame tarihleri nazara alınarak aynı mağdura karşı olan eylemi arasında hukuki .
ve fiili kesinti bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra ayrı suç mu oluşturduğu, yoksa zincirleme suç nedeniyle TCK.nın 43. maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmeyeceğinin tespiti ve dava dosyasının kesinleşmiş olması halinde ise hukuki ve fiili kesintinin olmaması halinde bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar ek cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Gerekçeli karar başlığında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine "iftira" olarak yazılması suretiyle CMK.nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri gereğince sonuç ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 23.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.