Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, buğday, saman ve silajlık mısır verim miktarları değerlendirme tarihi olan 2012 Vezirköprü Tarım İlçe Müdürlüğü verilerine göre belirlenmiş ve dairemiz denetiminden geçen diğer dosyalarda mevcut İlçe Tarım Müdürlüğü cevabi yazısına göre, 2012 yılında yaşanan yağış yetersizliği nedeniyle hububatta % 40, samanda ise % 50 verim düşüklüğü yaşandığı bildirilmiştir. Dairemizin denetiminden geçen aynı mevkiye ilişkin dosyalarda 2010 yılı verilerine göre buğdayın dekara veriminin 500, samanın 450, silajlık mısırın 3000 kg olduğu bildirilmiştir. Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5yıl ) normal koşullarda Tarım İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre az bedel tespiti, Doğru görülmemiştir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.