Esas No: 2021/24653
Karar No: 2022/6020
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/24653 Esas 2022/6020 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/24653 E. , 2022/6020 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair kararın, süresi içinde birleşen dosya davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili asıl davada; davalı ...'ın sevk ve idaresindeki aracı ile süratle seyir halinde iken kavşağı geçtikten sonra manevra kabiliyetini kaybettiğini ve market girişindeki park alanına daldığını, ardından tekrar yola fırladığını ve fırlarken davacıların kaldırımda bulunan 12 yaşındaki oğlunun ölümüne neden olduğunu belirterek, desteğin anne, baba ve kardeşi olan davacılar için manevi tazminat isteminde bulunmuş; birleşen davada ise aynı olay nedeniyle uğranılan maddi zararların karşılığı olarak anne, baba ve kardeşleri için destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuştur.
Birleşen dosya davalısı ... vekili; ...’na karşı dava açılamayacağını, taraf sıfatı bulunmadığını, ayrıca davanın iki yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; birleşen dosya davalısının isitinafa başvurması üzerine de bölge adliye mahkemesince davalının talepleri doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınarak esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, birleşen dosya davalısı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen davalar, trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde maddi tazminat davasını belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Belirsiz alacak davası 6100 sayılı HMK.’nun 107 maddesinde “(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir
miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 27. maddesinde ise Hukuki Dinlenilme Hakkı“(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.” olarak tanımlanmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dosyanın bilirkişiden dönüşünün ardından yapılan 08/05/2019 tarihli 9. celse duruşmasında davalı vekilinin duruşmaya katılmadığı, davacı vekilinin ise dosyada harç tamamlamak üzere taraflarına süre verilmesini ve bilirkişi raporunun da güvence hesabına tebliğ edilmesini talep ettiği, mahkemenin de davacıya eksik harcı tamamlamak üzere süre verdiği ve 547,00 TL tamamlama harcının 27/05/2019 günü mahkeme veznesine depo edildiği anlaşılmakta ise de miktarın netleştirilmediği, davacı vekilinin dava değerini hangi bedel üzerinden artırdığının açıklanmadığı anlaşılmaktadır. Davalı vekilinin duruşmada bulunmaması da gözetildiğinde, kendisine sadece bilirkişi raporu tebliğ edilen ancak bedeli tam olarak bilmeyen davalının hukuki dinlenilme ve savunma hakkı ihlal edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; belirtilen ihlalin giderilmesi için davacı tarafça hazırlanan bedel artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmek üzere usul ve yasaya uygun düşmeyen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen dosya davalılarına geri verilmesine 28/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.