1. Hukuk Dairesi 2020/3486 E. , 2021/4520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacılar tarafından istinafı üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak kesin mahiyette verilen kararın davacılar tarafından temyizi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, dava değeri itibariyle hükmün temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davacıların temyiz isteğinin reddine dair verilen 14.10.2020 tarihli Ek Karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları Mehmet Sunar’ın, 2003 tarihli rapordan anlaşıldığı üzere geriye dönük 15 yıldır alzhemir hastası olduğunu, dava konusu 1280 ve 336 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakana ait 1/7’şer (32/224) payın 1978 tarihli vekaletnameye istinaden 17.07.1997 tarihinde dava dışı ...’a devredildiğini, satış tarihi itibariyle ehliyetsiz olan mirasbırakanın vekaletnamesinin geçersiz hale geldiğini, bilahare muvazaalı devirlerle dava konusu 336 parselin dava dışı ...’ın oğlu davalı ... adına, 1280 parselin de dava dışı ...’ın teyzesi olan davalı ... adına tescil edildiğini, davalıların durumu bilen kişiler olup iyiniyetli olmadıklarını, dava dışı ... ile ortağı hakkında benzer işlemler nedeniyle ceza davası bulunduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazlarda çekişmeli 1/7’şer ( 32/224) payın tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini istemişlerdir.
Davalı ..., zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacıların daha önce açmış oldukları davanın reddine karar verildiğini, iyiniyetli 3. kişi olduğunu; davalı ..., akrabalık ilişkisi bulunmadığını, dava dışı ...’ın teyzesi olmadığını, dava konusu 1280 parsel sayılı taşınmazı gerçek bir satış işlemiyle edindiğini, taşınmazda tarım yaptığını, davacıların mirasbırakanının 2003 yılında öldüğünü, kendisinin ise taşınmazı 2013 yılında edindiğini, tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince, mirasbırakanın temlik tarihi itibariyle hukuki işlem ehliyetini haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olduğu gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine dair verilen kararın davacılar tarafından istinafı üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine dair kesin mahiyette verilen kararın davacılar tarafından temyizi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, dava değerinin dava dilekçesinde gösterilen ve harçlandırılan 10.000,00 TL olup, hükmün temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle 14.10.2020 tarihli ek karar ile davacıların temyiz isteğinin reddine karar verilmiş; ek karar davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesinde "Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men"i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır. Gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talep olunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tespit ettirilir. Tespitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tespit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır." hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanununun 32.maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır. Aynı Yasanın 30. maddesinde ise; "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır."" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, dava 10.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açılmış; ne var ki, yargılama sırasında dava konusu taşınmazların değeri keşfen saptanmadığı gibi harç da ikmal edilmeden sonuca gidilmiştir.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazların başında keşif yapılarak Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca dava değerinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesinde gösterilen değer esas alınarak temyiz isteğinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacıların değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin 14.10.2020 gün ve 2019/304 Esas, 2020/711 Karar sayılı ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.09.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.