Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/1039
Karar No: 2020/389

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/1039 Esas 2020/389 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/1039 E.  ,  2020/389 K.

    "İçtihat Metni"

    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ağır Ceza
    Sayısı : 417-23

    Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında, İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesince 28.06.2012 tarih ve 736-1033 sayı ile sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüsü oluşturabileceği gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesince 03.06.2013 tarih ve 339-182 sayı ile sanığın beraatine ilişkin kurulan hükmün, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 19.11.2015 tarih ve 13534-33044 sayı ile;
    "Katılanın iddiası, sanıklardan ... ve tanık beyanlarına göre sanığın katılanın bıçakla sırtından vurarak yaralaması karşısında sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçundan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi ise 18.02.2016 tarih ve 417-23 sayı ile;
    "Tanık ..."ın doğruluğunu kabul ettiği soruşturma sırasındaki beyanına göre; ..."ın üzerinde mavi tişört olduğunu, tartışma sesleri üzerine odaya girdiğinde ...ile katılan arasında tartışma yaşandığını gördüğünü, katılanın..."tan özür dilediğini, ..."ın bira almaya gidiyorum diyerek evden ayrıldığını, ... ...ın bir süre sonra katılanı evin dışına çağırdığını, merdivenlerde bağırma sesi duyduğunu ifade etmektedir.
    Tanık ... soruşturma sırasında alınan beyanında; üzerinde mavi tişört bulunan şahsın elinde bıçak gördüğünü, mavi tişörtlü şahsın evden aşağıya indiği sırada katılanın koluna bıçakla vurarak yaraladığını ifade etmektedir.
    Tanık Büşra Ülçay soruşturma sırasındaki ifadesinde; eşgal bilgisi verdiği şahsın elinde döner bıçağı olduğunu, bu döner bıçağı ile katılana saldırıp dudağına ve koluna döner bıçağını isabet ettirdiğini ifade etmektedir.
    Katılan ifadesinde, ..."ın üzerinde mavi tişört bulunduğunu belirtmektedir. Katılanın, tanıkların beyanları birlikte nazara alındığında, ..."ın üzerinde mavi tişört bulunduğuna, elinde döner bıçağı bulunan şahsın mavi tişörtlü şahıs olduğunun ifade edilmesine, katılanın ısrarla dudağına isabet edecek şekilde döner bıçağını önce dudağına daha sonra koluna gelecek şekilde vuran şahsın ...olduğunu belirtmesi karşısında katılanın yüzünde sabit iz oluşturacak şekilde yaralama eylemini gerçekleştiren kişinin ...olduğunu kabul etmek gerekir.
    ... ..., katılana bıçakla vurduğunu, soruşturma ifadesinde kabul etmiş, ayrıca polis merkezine gittiklerinde katılana bıçakla vurduğunu, ..."ın yanında da ifade etmiştir. Bu durumda ... ...ın katılana bıçakla vurduğunun kabulü gerekir. Daha sonradan bu ifadeyi..."ın talebi üzerine verdiği hususundaki beyanı kabul edilmemiştir. Çünkü olaydan hemen sonra alınan beyanında katılana bıçakla vurduğunu kabul etmiş olup, bu beyanlar yasaya uygun bir şekilde alınmakla soruşturma aşamasında alınan ifadesinin nazara alınması gerekir.
    Sanık ... başlangıçta doğum gününe gitmediğini, tartışmayı duyarak doğum gününün yapıldığı tanık ..."ın evine gittiğini, katılana herhangi bir eylemde bulunmadığını ifade etmektedir. Katılan; 14.11.2012 tarihli İzmir 1. Çocuk Mahkemesindeki ifadesinde kaçarken sırtının sağ kısmından yaralandığını, 23.01.2012 tarihli fotoğraflar gösterilerek alınan ifadesinde, "İlk vuran ...bana ... değil, Nihat ve Kadir Sait olay yerindeydi, vurup vurmadıklarını hatırlamıyorum, olay yerindeki herkes vurmuştu" demekte; Mahkememizde 12.12.2012 tarihli ifadesinde, oturumda hazır olan sanık ... ve..."ı kastederek, sanık ... ve..."ın da bıçakla vurduklarını ifade etmektedir. Katılanın sırtında bir adet yara mevcuttur. Bu bıçak darbesini vuranın ... ... olduğu anlaşılmaktadır.
    ... ... 24.09.2012 tarihli İzmir 1. Çocuk Mahkemesindeki ifadesinde, ..."in bıçakla katılana vurduğunu bildirmiş, yine 23.01.2012 tarihli ifadesinde katılana bıçakla arkadan vuranın ... olduğunu belirtmiştir. 16.09.2011 tarihli soruşturma ifadesinde ise olay yerinde ..."i görmediğini ifade etmektedir. Halbuki, katılanın sırtında bir adet bıçak darbesi vardır. Bu darbenin faili ise ... ...tır.
    Katılan baştan beri aşamalardaki ifadesinde olaya çok sayıda kişinin katıldığını ifade etmektedir. Doktor raporlarına göre vücudunda çok sayıda yara mevcuttur. Olaya çok sayıda kişi katıldığına göre bu yaraları sanıkların mı meydana getirdikleri yoksa olaya katılan ve hakkında kimliği tespit edilemediği için dava açılmayan kişilerin mi meydana getirdiği kesin olarak anlaşılamadığı gibi, katılanın aşamalardaki beyanları ve ... ...ın beyanlarının çelişki içinde olması, ..."in olaya katılıp katılmadığının ve bıçakla katılana vurup vurmadığının çelişkili bu beyanlar karşısında tam olarak aydınlanamaması, olay yerinde bulunmadığı anlaşılan..."ın olay yerinde varmış gibi katılan tarafından ifade edilmesi ve olaya hakkında dava açılan failler dışında kişilerin de katılması birlikte nazara alındığında, sanık ..."ın katılana silahtan sayılan cisim ile ya da el ile vurarak yaraladığı hususu kuşkulu kalmış olup, açıklanan bu durum karşısında sanık ..."a atılı suçun sabit görülmediği" gerekçesiyle bozma kararına direnerek sanığın önceki hüküm gibi beraatine karar vermiştir.
    Direnme kararına konu bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2016 tarihli ve 183924 sayılı "Bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 tarih ve 788-1979 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 21.09.2017 tarih ve 450-11328 sayı ile; direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    İnceleme dışı sanık ... ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itirazın reddine karar verilmek, inceleme dışı sanık ...hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet ve inceleme dışı sanıklar... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan beraat kararları ise Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, direnmenin kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı kasten yaralama suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    15.09.2011 tarihli olay ve yakalama tutanağında; 13.09.2011 tarihinde meydana gelen olayda yaralanan katılan ...’in Yeşilyurt Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde alınan beyanına göre; arkadaşı olan tanık... ile birlikte tanık ...’nın doğum günü partisine gittiklerinde daha önceden tanımadığı, yirmi yaşlarında siyah saçlı şahısla tartıştığını, on beş dakika sonra aşağıya indiğinde on kişinin kendisine bıçakla saldırdığını, ancak kendisine bıçakla vuran şahısların kim olduğunu bilmediğini beyan ettiği hususlarına yer verildiği,
    15.09.2011 tarihli teşhis tutanağında; inceleme dışı sanıklar ... ve... ile sanık ...’in aralarında olduğu kişileri teşhis etmelerinin istenmesi üzerine, katılan ...’in olay günü tanık ...’nın evinde tartıştığı ve sonrasında yaklaşık on kişiyi getiren kişinin inceleme dışı sanık ... olduğu, ancak bıçak ile vuran şahısları görmediği yönünde beyanda bulunduğu bilgilerine yer verildiği,
    23.12.2011 tarihli teşhis tutanağına göre; tanıklar ... ve ...’a inceleme dışı sanıklar ..., ..., ... ve... ile sanık ...’in fotoğraflarının aralarında olduğu kişileri teşhis etmesinin istenmesi üzerine, olayın apartmanın önünde gerçekleşmesi ve karanlık olması nedeniyle tanıkların katılan ...’i yaralayanın kim olduğunu görmediklerini beyan ettikleri,
    İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde katılan hakkında 13.09.2011 tarihinde düzenlenen genel adli muayene raporunda; kesici-delici alet yaralanması, genel durumu iyi, bilinç açık, oryante, çene sol yanında dudak sınırında hyoid kemiği hizasında flep tarzı mandibulaya varan kesi, sternum proksimalinde 3 cm kesi, sağ skapula proksimalinde 3-4 cm kesi, sağ el bileğinde proksimalden distale uzanan el bileği eklemine uzanan flep tarzı kesi olduğu bulgularına yer verildiği,
    Aynı Hastanede katılan hakkında düzenlenen 14.09.2011 tarihli acil ortopedi muayene notunda; sağ el bileği ulnar yarıda flep şeklinde kesi, sağ scapula üzerinde yüzeyel kesi, mandibula üzerinde yaklaşık 1 cm’lik kesi ve göğüs anterosuperior duvarda 4 cm’lik cilt altı kesisi olup tedavisinin ve yumuşak doku yaralanmasının (tendon sinir damar) el aktif olan prc kliniğince yapılmasının uygun olduğu kanaatinin bildirildiği,
    Anılan Hastanede katılan hakkında 26.09.2011 tarihinde düzenlenen genel adli muayene raporunda; genel durumunun iyi, bilincinin açık, koopere ve oryante olduğu, plastik cerrahi servisinde on dokuz gün yatarak tedavi gördüğü, sol dudak köşesinden çene alt kısma doğru uzanan 16 cm’lik sütüre skar dokusu, göğüs ön üst kısmında 6 cm’lik vertikal sütüre skar dokusu, sağ ön kolun pansumanlı, sağ scapular bölgede üzeri pansumanlı, sol lumber bölgede 10 cm çaplı abrazyon sol ön kol lateralde üzeri kurutlu 12 cm’lik abrazyon, sol diz altı 3 cm çaplı üzeri kurutlu abrazyon olduğu, bu bulguların kişinin yaşamında tehlikeye neden olmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu, yüzünde sabit ize veya sürekli değişikliğe neden olup olmadığının kişinin olay tarihinden altı ay sonra yapılacak kontrol muayenesiyle değerlendirilebileceği, yaralanmanın vücutta kemik kırılmasına neden olduğu, kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte olduğu tespitlerine yer verildiği,
    İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünce 23.03.2012 tarihinde düzenlenen genel adli muayene raporunda; sol dudak köşesi 1 cm lateralinden başlayıp çene orta hatta ve devamında boyun sol yana uzanan 12 cm uzunlukta ciltten çökük koyu renkte üzerinde sütür izleri bulunan uygun ışık altında belirli mesafeden bakıldığında ilk bakışta dikkat çeken yara nebdesi saptandığı ve yaralamanın yüzde sabit iz niteliğinde olduğu hususlarına yer verildiği,
    Katılan hakkında düzenlenen doktor raporları ve tedavi evrakının incelenmesi neticesinde düzenlenen 07.02.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre; sol dudak sınırından hiyoid kemik hizasına uzanan ve mandibulaya varan derinlikte olduğu belirtilen flep tarzındaki 16 cm’lik kesinin; kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, yaralanmanın kişinin üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, yüzünde sabit iz niteliğinde olduğu, sağ el bileğinde proksimaldendistale el bileği eklemine uzanan, derin kas, tendon kesileri kemik kırığına neden olduğu belirtilen parçalı flep tarzı kesinin; kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, yaralanmanın kişinin üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında kişide saptanan kırığın (ulna) hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, sternum proksimalinde tarif edilen göğüs boşluğuna nüfuz etmeyen, büyük damar, sinir ve organ hasarı meydana getirmeyen 3 cm’lik kesinin, sağ skapula proksimalinde tarif edilen göğüs boşluğuna nüfus etmeyen, büyük damar, sinir ve organ hasarı meydana getirmeyen 3 cm’lik kesinin, sol lomber bölgede tarif edilen 10 cm çaplı abrazyonun, sol ön kol lateralinde tarif edilen üzeri kurutlu 12 cm’lik abrazyonun, sol diz altında tarif edilen 3 cm’lik üzeri kurutlu abrazyonun, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu,
    Anlaşılmaktadır.
    Katılan ... 14.09.2011 tarihinde Kollukta; arkadaşı tanık... ve ...ile birlikte tanık ...’nın doğum günü partisine gittiklerini, burada tanımadığı yirmi yaşlarındaki bir şahısla tartıştıklarını, bu şahsın bira almak üzere evden ayrıldıktan kısa bir süre sonra tekrar geldiğini, sonrasında aşağıda kendisine yaklaşık on kişinin ellerinde bıçaklarla saldırdığını, kalabalıkta kimin vurduğunu bilmediğini, yaralı olarak kaçıp aşağı mahalleye gittiğini,
    Savcılıkta 23.01.2012 tarihinde; tanık ...’nın doğum günü partisinde bir odada alkol aldığını, aynı odada inceleme dışı sanık ...’nın da alkol aldığını, inceleme dışı sanık ...’ın ise odaya girip çıktığını, inceleme dışı sanık ...’nın kendisine argo kelimeler söylemesi üzerine tartıştıklarını, hemen sonra ise aralarının düzeldiğini, inceleme dışı sanık ...’nın bira almak üzere dışarı çıktığını, eve gitmek üzere aşağı indiğinde yaklaşık on kişinin inceleme dışı sanık ...’nın yanında olduğunu gördüğünü, kendisine döner bıçağı ile saldırdıklarını, ilk vuran kişinin inceleme dışı sanık ... olduğunu, inceleme dışı sanık ...’ın o sırada evde bulunduğunu, olay yerinden kaçarken arkadan birinin kendisini bıçakladığını, inceleme dışı sanık ...’ın beyanının okunması üzerine kendisine vuranın inceleme dışı sanık ... olmadığını,
    İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinde 28.06.2012 tarihinde; inceleme dışı sanık ...’nın bira almak üzere evden ayrıldıktan yaklaşık yarım saat sonra inceleme dışı sanık ...’ın konuşmak için kendisini aşağı çağırdığını, teklifi kabul edip apartmanın giriş kapısından çıkınca döner bıçağı ile yüzünün kesildiğini, hemen sonra yaklaşık on kişinin döner bıçağı, satır ve bıçaklarla kendisine saldırdığını, kafasına doğru sallanan döner bıçağından kendisini korumak için sağ elini havaya kaldırdığında elinin ve kolunun kesildiğini, sağ el bileğinin 10 cm üzerine başka bir döner bıçağının isabet ettiğini, şahıslardan birinin gırtlağına bıçak sapladığını, kendini geri çekince bıçağın, gırtlağının 2-3 cm kadar içine girdiğini, kaçmak için arkasını döndüğünde sırtına ve sağ omzuna bıçak saplandığını, kaçarken iki kişinin arkasından koştuğunu, bu sırada ayağına taş atıldığını, kaçıp aşağı mahalleye doğru gittiğini, kan kaybından bayıldığını, kendisine saldıran kişiler arasında bulunan inceleme dışı sanık ...’nın mavi renk bir tişört giydiğini, kaçarken arkasından bıçağı saplayan kişinin inceleme dışı sanık ... olduğunu, vücudunun yedi farklı yerinden yaralandığını,
    İzmir 1. Çocuk Mahkemesinde 14.11.2012 tarihinde; doğum günü partisinden evine gitmek üzere apartmandan çıkarken inceleme dışı sanık ... ve yanındaki on kişinin bıçaklarla kendisine saldırdığını, ilk önce inceleme dışı sanık ...’nın elindeki döner bıçağı ile yüzüne vurduğunu, daha sonra sağ el bileğine vurduğunu, göğsüne bıçak darbesi aldığını, kaçarken sırtının sağ kısmından bıçakla yaralandığını, inceleme dışı sanık ...’in doğum günü partisinde olmadığını, kaçarken arkasında olan inceleme dışı sanık ...’ın elinde büyük boy ekmek bıçağı bulunduğunu, muhtemelen bu bıçağı sırtına vurarak yaralanmasına neden olan kişinin inceleme dışı sanık ... olduğunu,
    İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde 12.12.2012 tarihinde; inceleme dışı sanık ...’nın döner bıçağı ile yüzüne vurduğunu, sekiz dokuz kişinin de kendisine saldırdığını, huzurda bulunan inceleme dışı sanık... ve sanık ...’in bıçakla saldırdığını, olay yerinde bulunan diğer şahısların da kendisini bıçakla yaraladıklarını, yüzünde meydana gelen yaralanmayı inceleme dışı sanık ...’nın yaptığını,
    Tanık ...; tanık ...’nın doğum gününe, katılan ... ve ...ile birlikte gittiklerini, evde ilk kez gördüğü çok sayıda kişi olduğunu, bira içmek isteyen katılan ...’in mavi renk tişörtü olan tanımadığı bir şahısla birlikte başka bir odaya gittiğini, kendilerinin de salonda oyun oynadıklarını, katılan ...’in sesini duyunca onların bulunduğu odaya gittiğinde, mavi renk tişörtü olan şahısla katılan ...’in tartıştıklarını, kısa süre sonra da tartışmanın sonlandığını, bu şahsın bira almak için inceleme dışı sanık ... ile birlikte dışarı çıktığını, yaklaşık on beş dakika sonra eve gelen inceleme dışı sanık ...’ın katılan ...’i “Aşağıda bira var içeceksen gel!” diyerek aşağıya çağırdığını, birlikte aşağı indiklerini, bağırma sesi duymaları üzerine ...ile birlikte balkona çıktıklarında katılan ...’in kaçtığını, arkasından taş atıldığını gördüğünü, kimin taş attığını ise farketmediğini, sonradan evden çıktıklarını, inceleme dışı sanık... ile sanık ...’in doğum günü partisinin gerçekleştiği eve gelmediğini,
    Tanık ... Kollukta; tanık ...’nın doğum günü partisine gelenlerden inceleme dışı sanık ... ve tanık...’yi tanıdığını, diğer şahısları tanımadığını, inceleme dışı sanık ...’ın yanında olan ismini bilmediği yirmi yaşlarındaki, esmer şahsın dışarı çıktığını, bu sırada katılan ...’in tek başına odada alkol aldığını, dışarıdan motosiklet sesi geldiğini duyunca arkadaşları olan ...’in geldiğini düşünerek tanık ... ile birlikte aşağı indiklerini, aşağıda ... ile konuşurken evden çıkan yirmi yaşlarındaki esmer şahsın elinde döner bıçağı ile katılan ...’e saldırdığını, dudağından ve kolundan yaralanan katılan ...’in kaçarak olay yerinden ayrıldığını,
    Mahkemede; inceleme dışı sanık... ve sanık ...’i evde gerçekleşen doğum günü partisinde görmediğini, aradan uzun bir zaman geçtiği için katılan ...’e bıçakla vuran şahsı teşhis edemeyeceğini,
    Tanık ...; doğum gününü kutlamak için bazı arkadaşlarını eve davet ettiğini, onların da yanlarında arkadaşlarını getirdiklerini, ilerleyen saatlerde inceleme dışı sanık ...’ın dışarı çıktıktan sonra katılan ...’i çağırdığını, onların ardından kendisinin de aşağı indiğini, tanımadığı mavi tişörtlü esmer şahsın ve tanımadığı beyaz gömlekli sarışın kişinin ellerinde bıçak olduğunu gördüğünü, mavi tişörtlü şahsın bıçakla katılan ...’i kolundan yaraladığını, korktuğundan eve çıktığını,
    Tanık ... ...; kavga esnasında apartman girişinde olduğunu, katılan ...’in elindeki bira şişesi ile merdivenlerden koşarak aşağıya indiğini, arkasında da üç dört kişinin geldiğini, bu şahısların elinde bıçak görmediğini, kavga eden kişiler arasında inceleme dışı sanık... ile sanık ..."i görmediğini,
    Tanık ... ...; olay günü apartman girişinin önünde olduğunu, apartmanın içindeki merdivenlerden bir şahsın elinde bira şişesi ile indiğini, bu kişinin huzurdaki katılan ... olup olmadığını hatırlamadığını, katılan ...’e vuran şahısları görmediğini, huzurda bulunan inceleme dışı sanık... ve sanık ...’in olay yerinde olmadığını,
    İnceleme dışı sanık ...Kollukta; olay günü inceleme dışı sanık ...’ın arkadaşının doğum günü partisine birlikte gitme teklifini kabul ettiğini, doğum günü partisinin yapıldığı evdeki ortamı beğenmeyip kısa süre sonra buradan ayrılıp internet cafeye gittiğini, evde bulunan diğer kişileri tanımadığını,
    Mahkemede; tanık ...’nın doğum günü partisinde katılan ..., sanık ... ve inceleme dışı sanık ...’ın da bulunduğunu, evin içinde katılan ... ile aralarında bir tartışma yaşanmadığını, evin dışında da katılan ... ile kavga etmediğini, inceleme dışı sanık ... ile katılan ...’in kavga ettiklerini, kimsenin elinde bıçak olmadığını, daha sonra katılanın olay yerinden uzaklaştığını,
    İnceleme dışı sanık ...; olay günü inceleme dışı sanıklar ... ve ...’ın doğum günü partisine katılacaklarını söylediklerini, kendisinin ise internet cafeye gittiğini, sonrasında eve döndüğünü, inceleme dışı sanık ...’ın yakalandığı sırada yanında olduğu için olaya dahil edildiğini,
    İnceleme dışı sanık ... ... Savcılıkta 16.09.2011 tarihinde; tanık ...’nın doğum günü partisine inceleme dışı sanık ... ile birlikte gittiğini, evde ayrı bir odada lambayı kapatıp bira içtiklerini, bu sırada daha önceden tanımadığı katılan ... odaya girip lambayı açtığında kapatmasını söylediklerini, katılan ...’in ise argo kelimeler söylemesi üzerine uyardıklarını, inceleme dışı sanık ...’nın aşağıya indiğini, apartmanın içinde inceleme dışı sanık ...’nın katılan ...’i ittiğini, kendisinin de su saatinin üzerinde gördüğü bıçakla katılan ...’e üç kez vurduğunu, oradan kaçarak bıçağı boş bir alana attığını, yanında inceleme dışı sanık ...’nın da olduğunu, inceleme dışı sanıklar... ve Kadir ile sanık ...’i olay yerinde görmediğini,
    İzmir 1. Çocuk Mahkemesinde 24.09.2012 tarihli oturumda; tanık ...’nın evinde meydana gelen tartışmadan sonra katılan ...’e “Aşağıya gel bira alalım!” dediğini, katılan ... ile birlikte apartmanın girişine kadar indiklerini, katılan ..."in bira şişesini kırıp üzerine saldırdığını, kendini korumak amacıyla apartmanın su saatinin bulunduğu yerdeki bıçağı alıp üzerine gelmemesi için katılan ...’e hamle yaptığını, yüzüne bıçak isabet eden katılan ...’in olay yerinden kaçtığını, yanında inceleme dışı sanık ... ve sanık ...’in de bulunduğunu, inceleme dışı sanık ...’nın da katılan ...’e vurduğunu, ancak onun elinde bıçak olmadığını, iki üç gün kaçtıktan sonra inceleme dışı sanık...’ın evine sığındığını,
    Aynı Mahkemede 23.01.2013 tarihli oturumda; olay yerinde inceleme dışı sanık ..., sanık ... ve tanımadığı bir kişinin olduğunu, olaydan sonra ise inceleme dışı sanık...’ın olay mahalline geldiğini, katılan ...’e inceleme dışı sanık ...’nın bıçakladığını, sanık ...’in ise katılan ...’in arkasından bıçak sapladığını, olay günü inceleme dışı sanık ..."nın üzerinde mavi renk kısa kollu tişört, sanık ...’de çizgili beyaz gömlek, kendisinde ise beyaz renk armalı gömlek olduğunu,
    İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde 15.04.2013 tarihinde; olay günü katılan ...’i doğum günü partisinin yapıldığı evden apartmanın giriş kısmına çağırdığını, yanında sanık ... ve inceleme dışı sanık ... ile adını bilmediği bir kişinin daha olduğunu, katılan ...’in apartmanın dışına çıktığını, inceleme dışı sanık ...’da döner bıçağı, sanık ..."de de küçük bir çakı olduğunu, inceleme dışı sanık ...’nın döner bıçağını katılan ...’e doğru salladığını, kolunu kaldıran katılan ..."in koluna bıçağın isabet ettiğini, yanlarında olan adını bilmediği kişinin de katılan ...’e taş attığını, ancak taşın isabet etmediğini, sanık ..."in elinde bulunan çakı ile katılan ...’e vurduğunu görmediğini, kaçmaya çalışan katılan ...’i inceleme dışı sanık ... ve sanık ...’in kovaladığını, bu sırada farklı yöne doğru koştukları için kimin vurduğunu görmediğini, sabıkası bulunan inceleme dışı sanık ..., yaşının küçük olduğunu dile getirerek “Ben yaptım!” şeklinde ifade vermesini söyleyince, onun etkisi altında kalarak “Ben vurdum!” diyerek beyanda bulunduğunu, katılan ...’e vurmadığını, kendisinde bıçak olmadığını,
    İnceleme dışı sanık...; olay yerinde olmadığını, suçlamayı kabul etmediğini,
    Beyan etmişlerdir.
    Sanık ... Kollukta; iddiaya konu olay hakkında bilgisi olmadığını ve olayı görmediğini,
    Mahkemede 14.11.2012 tarihli beyanında; doğum günü partisine gitmediğini, tartışma yaşandığını duyunca tanık ...’nın evine gittiğini, tanık ...’nın doğum günü partisi sırasında ve sonrasında inceleme dışı sanık...’ın bulunmadığını, evin dışında katılan ... ile inceleme dışı sanık ... arasında kavga yaşandığını, vurma konusunda bir şey görmediğini, katılan ...’in kaçarken inceleme dışı sanık ...’ın elinde kesici bir cisim olmaksızın katılanı kovaladığını, ne kendisinin ne de inceleme dışı sanıklar ... ve...’ın katılan ...’e vurmadıklarını, ayıca inceleme dışı sanık ...’nın elinde kesici bir cisim olmadığını, suçlamayı kabul etmediğini,
    Savunmuştur.
    Kasten yaralama suçu TCK’nın 86. maddesinde;
    “(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
    (3) Kasten yaralama suçunun;
    a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
    b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
    c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
    d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
    e) Silâhla,
    İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır” şeklinde düzenlenmiştir.
    Maddenin birinci fıkrasında kasten yaralama suçunun tanımı yapılarak, kasten yaralamanın temel şekli düzenlenmiş, kişinin vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan her davranış, yaralama olarak kabul edilmiş, madde gerekçesinde bu husus açıkça vurgulanmıştır. Kasten yaralama fiilinin, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde olması hâli ise ikinci fıkrada düzenlenmiş olup bu durumda birinci fıkradaki hapis cezasından daha az süreli bir hapis cezası ya da seçimlik olarak adli para cezası suçun yaptırımı olarak öngörülmüştür.
    Kasten yaralama suçunda korunan hukuki yarar, kişinin vücut dokunulmazlığı ve beden bütünlüğüdür. Suçun konusu, mağdurun acı verilen veya bozulan bedeni veya ruhsal varlığıdır. Failin yaptığı hareket sonucu, maddede belirtilen sonuçlardan biri meydana gelirse, kasten yaralama suçunun oluşacağında tereddüt bulunmayıp, bu sonucu doğurmaya elverişli olan tüm hareketlerle, kasten yaralama suçunun işlenmesi mümkündür.
    Maddenin 3. fıkrasının (e) bendinde kasten yaralama suçunun silahla işlenmesi durumu nitelikli hâl olarak düzenlenmiştir. Suçun silahla işlenmiş olmasının nitelikli hâl sayılmasının altında yatan düşünce, söz konusu aracın mağdurun yaşamı, vücut bütünlüğü ve özgürlüğü bakımından ortaya çıkardığı potansiyel tehlikedir. Suçun silahla işlenmesinin nitelikli hâl sayılması, silahın suçun işlenmesini kolaylaştırdığı ve mağdur üzerindeki korkunun etkisini artırdığı düşüncesine dayanmaktadır (Durmuş Tezcan, Mustafa Ruhan Erdem, R. Murat Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, Seçkin Yayınevi, 15. Baskı, Ankara 2017, s. 232).
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Katılan ...’in, arkadaşı tanık... ile birlikte tanık ...’nın evinde yapılacak doğum günü partisine akşam saatlerinde gittiği ve alkol almak istediğini söylediği, tanık ..."nın katılan ...’in başka bir odada alkol alan inceleme dışı sanıklar ... ve ...’ın olduğu odaya gitmesini ifade ettiği, buraya giden katılan ...’in kapalı olan lambayı yakması üzerine aralarında tartışma çıktığı, kısa süre sonra tartışmanın sonlandığı, inceleme dışı sanık ...’nın bira almak için evden ayrıldıktan yaklaşık yarım saat sonra inceleme dışı sanık ..."ın, katılan ...’ten aşağıya inmesini istediği, inceleme dışı sanık ...’nın, yanında ellerinde döner bıçağı ile başka bıçaklar bulunan yaklaşık on kişi ile birlikte apartmanın dışına çıkan katılan ...’e saldırdığının iddia edildiği olayda;
    Katılanın vücudunda yedi farklı bölgede meydana gelen yaralanmalardan, yüzünde oluşan yaralanmanın sabit ize, sağ el bileğindeki yaralanmanın kemik kırığına sebebiyet verdiği, göğüs ve sırt bölgesinde oluşan kesi ile bel, sol ön kol ve sol diz altındaki yaralanmaların ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu, katılan ...’in yüzündeki sabit iz niteliğindeki yaralanma ile sağ el bileğinde oluşan kemik kırığının inceleme dışı sanık ... tarafından gerçekleştirildiği Yerel Mahkemece kabul edilerek verilen mahkûmiyet hükmünün onanmak, sırt bölgesinde meydana gelen yaralanmanın inceleme dışı sanık ... tarafından gerçekleştirildiği kabul edilerek verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ise itirazın reddedilmesi suretiyle kesinleştiği, olay yerinde sanık ..., inceleme dışı sanıklar ... ve ... dışında kimlik bilgileri tespit edilemeyen başka şahısların da bulunduğu gözetilerek,
    Katılan ...’in Savcılıkta, olay yerinden kaçarken arkasından bıçaklandığına, Asliye Ceza Mahkemesinde ve Çocuk Mahkemesinde, kaçarken sırtından bıçaklayan kişinin inceleme dışı sanık ... olduğuna, Ağır Ceza Mahkemesinde olay tarihinden yaklaşık bir yıl üç ay sonra alınan beyanında ise sırtından bıçaklayan kişinin sanık ... olduğuna ilişkin aşamalarda çelişkili ifadeler vermesi, inceleme dışı sanık ..."ın Savcılıkta, sanık ...’i olay yerinde görmediğini ve katılan ...’i bıçakla kendisinin yaraladığını söylerken sonraki beyanlarında sanık ...’in de olay yerinde olduğunu ve elindeki bıçak ile katılan ...’i arkasından bıçakladığını belirterek çelişkili anlatımlarda bulunması, tanıklar ... ve ...’ın sanık ...’i olay yerinde görmediklerini ifade etmeleri, katılanın sırtında 3 cm uzunluğunda tek bir kesinin bulunması ve meydana gelen bu yaralanmanın inceleme dışı sanık ... tarafından gerçekleştirildiğinin, yüzünde meydana gelen yaralanma ile sağ el bileğindeki kemik kırığının ise inceleme dışı sanık ... tarafından meydana getirildiğinin Yerel Mahkemece kabul edilmesi ve inceleme dışı sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün onanması,
    Her ne kadar katılan ...’in vücudunun farklı bölgelerinde yaralanma meydana gelmiş ve bunların içinde sırt bölgesi dışında göğüs bölgesinde de kesi şeklinde yaralanma gerçekleşmiş ise de gerek katılan ..."in gerekse inceleme dışı sanık ..."ın sanık ... tarafından katılan ..."in göğsüne bıçakla vurulduğuna ilişkin bir beyanda bulunmaması ile esasen bu yönde bir iddia ve anlatımın da olmaması, katılan ...’in tüm aşamalarda olay yerinde inceleme dışı sanık ... ve yanında on kişinin olduğuna ilişkin anlatımları göz önüne alındığında inceleme dışı sanıklar ..., ... ve sanık ... dışında kimlik bilgileri tespit edilemeyen başka kişilerin de olay yerinde yer alması, katılan ...’te oluşan yaraları sanık ..."in mi yoksa olaya katılan ve kimlikleri tespit edilemediği için haklarında kamu davası açılmayan kişilerin mi meydana getirdiği hususunun kesin olarak anlaşılamaması karşısında sanık ...’in katılan ..."i yaraladığına yönelik her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığının kabulü gerekmektedir.
    Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu beraat hükmünün, onanmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2016 tarihli ve 417-23 sayılı direnme kararına konu beraat hükmünün, ONANMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 29.09.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi