Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/2010 Esas 2013/6393 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2010
Karar No: 2013/6393

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/2010 Esas 2013/6393 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı taşınmaz sahibi, davalının taşınmazına elatma yaptığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi davası açmıştır. Mahkeme, tespit dosyasındaki rapora dayanarak, davalının taşınmazı kullanarak elatma yaptığını tespit etmiştir. Ancak, tespit dosyası taraf tanıklarının zıt beyanlarını içermektedir ve davalı tanıklarının dinlenmemiştir. Bu nedenle, bilirkişilerin katılımı ile yerinde keşif yapılarak, tanıkların dinlenerek davacıya ait taşınmazın davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi gerektiği karara bağlanmıştır. Kararın gerekçesi olarak, 6100 sayılı yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi gösterilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2013/2010 E.  ,  2013/6393 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/11/2012
    NUMARASI : 2010/835-2012/642

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;                                    
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/226 değişik iş sayılı tespit dosyasında düzenlenen 19.10.2012 günlü raporda davacı taşınmazının davalı tarafından kullanıldığının saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    785 parsel sayılı taşınmazın davacıya, güneyinde yer alan 786 parselden sonra gelen 787 parselin ise davalının murisi ve babası olan M.K. S.a ait  olduğu kayden sabittir.
    Bilindiği üzere elatma,  haksız bir eylem olup, elatmanın önlenmesi davalarıda bu haksız eylemi gerçekleştiren kişi veya kişiler aleyhinde açılır.
    Somut olayda; Mahkemenin hükme gerekçe yaptığı tespit, hasımsız olarak yaptırılmış olup, tespit dosyasında yapılan keşifte yerel bilirkişi ve tanık dinlenmemiş, fen bilirkişileri davacıya ait taşınmazın davalı tarafından kullanıldığını rapor etmişlerdir. Bu raporun davalı bakımından bağlayıcı olduğu söylenemez. Yapılan keşif sonrası hazırlanan raporda, davacı tanıklarının davacının taşınmazının davalı tarafından kullanıldığını; davalı tanıklarının ise C.k... birilerinin kullandığını beyan ettikleri rapor edilmiştir.Taraf tanıklarının bu birbirine zıt beyanları karşısında tam bir sonuca ulaşmanın mümkün olduğu söyleme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca; tarafsız kişilerden seçilecek bilirkişilerin katılımı ile yerinde yeniden keşif yapılarak, tanıklar taşınmazın başında dinlenip, yüzleştirilmeleri sağlanarak, taraf tanıklarının beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi, davacıya ait taşınmazın davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, davalının yer almadığı, bu nedenle davalı yönünden bağlayıcılığı olmayan tespit dosyasında hazırlanan rapora itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü  (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.04.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.