20. Hukuk Dairesi 2014/1029 E. , 2014/3152 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Mahallesi 109 ada 87 ve 107 parsel sayılı sırasıyla 1348,77 m² ve 3966,96 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden tarla niteliğiyle davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tesbitin iptali için dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların kadastro tesbitinin iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/02/2009 tarihli ve 2008/16837 E. - 2009/1560 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: [Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, 109 ada 87 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbit tutanağında belirtilen vasıf, miktar ve sınırları itibariyle tespit gibi 1/3"er hisse ile davalılar ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline; 109 ada 107 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kısmen iptali ile 05/07/2013 havale tarihli fen bilirkişisi ek raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.208,03 m²"lik bölümün aynı ada son parsel numarası ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; 109 ada 107 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kısmen iptali ile 05/07/2013 havale tarihli fen bilirkişisi ek raporunda (B) harfi ile gösterilen ve 2.758,93 m²"lik bölümün tesbit tutanağındaki vasfıyla davalılardan 1/3 hisse olarak ..., 1/3 hisse ile ... ve 1/3 hisse ile ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 18/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.