Esas No: 2021/11235
Karar No: 2022/5958
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11235 Esas 2022/5958 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11235 E. , 2022/5958 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaya konumundaki davacıya çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp malul kaldığını, davalı tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.500,00 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 18/02/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 206.278,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; % 8 maluliyet için 31.365,04 TL'nin 08/10/2018 tarihinde ödenmesiyle sorumluluklarının son bulduğunu, maluliyet oranını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 206.278,00 TL'nin 14/11/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafça sunulan ve hakem heyeti kararına esas alınan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 10/07/2018 tarihli raporda, davacının maluliyeti % 48 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellerin kullanılması gerektiği halde, raporda hangi yönetmelik'in esas alındığı yazılmamış olması, raporu eksik kılmaktadır.
Diğer yandan; karara esas alınan maluliyet raporunda; davacının kazada oluşan tibia alt uç kırığından bahsedilip, her iki diz ROM (eklem hareket açıklığı) normal olduğu belirtildikten sonra, yürüteçle mobilize olabildiği gerekçesiyle ve Tablo 3.4. gereği (yürüyüş bozukluğu nedeniyle) maluliyet belirlendiği; maluliyet belirlemesine gerekçe yapılan yürüyüş
bozukluğu ile kazadaki tibia alt uç kırığı arasındaki illiyet bağının kurulmadığı görülmektedir. Raporun, Tablo 3.4. gereği (yürüyüş bozukluğu nedeniyle) düzenlendiği belirtilmiş olmakla birlikte, yürüteç olmadan mobilize olamamaya bağlı yürüyüş bozukluğunda, davacının yaşı ile başka rahatsızlıklarının bu duruma etki edip etmeyeceği irdelenmediği için rapor yetersiz olup, karara esas alınamaz.
Açıklanan nedenlerle; davacının kazadaki yaralanmasına ilişkin olup da dosya kapsamında yer almayan eksik tüm tedavi belgelerinin toplanması; daha sonra, en yakın üniversite hastanesi adli tıp anabilim dalı başkanlığından, 10/07/2018 tarihli raporda maluliyet tayininde esas alınan yürüyüş bozukluğu ile kazada oluşan tibia alt uç kırığı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı özel olarak incelenmek suretiyle, davacının kazadaki yaralanması nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre saptanması için rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar korunarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nisbi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden fazla (nisbi tam) vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.