Esas No: 2020/6472
Karar No: 2021/67
Karar Tarihi: 12.01.2021
Danıştay 4. Daire 2020/6472 Esas 2021/67 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/6472
Karar No : 2021/67
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): Tasfiye Halinde … İnşaat Gıda Emlak Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2010 takvim yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden muhtelif tarihlerde gerçekleştirdiği satışlar için düzenlediği ödeme kaydedici cihaz fişlerindeki tutarları sıfırlamak suretiyle bu satışlardan elde ettiği hasılatı kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle re'sen tarh edilen 2010/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; 26/08/2013 tarihi itibarıyla tasfiyesine karar verilen ve davanın açıldığı 04/09/2014 tarihinde tasfiye halinde olan davacı şirketin, 05/12/2014 tarihli sicil gazetesinde yayınlanan 27/11/2014 tarihli ortaklar kurulu kararıyla tasfiyesinin tamamlandığı ve ticaret sicilindeki kaydının silindiği görüldüğünden, bu nedenle davacı şirketin ticaret sicilindeki kaydı silinmekle tüzel kişiliği de sona ermiş olduğundan, dava dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca takip hakkı kendisine geçenlerin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılması gerektiğine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirket hakkında düzenlenen ihbarnamelerin tüzel kişiliğin sona erme tarihinden önceki döneme ilişkin olduğu, dolayısıyla dava konusu yapılan tarhiyatların hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı şirket adına, 2010 takvim yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden kayıt ve beyan dışı hasılat elde ettiğinden bahisle re'sen tarh edilen 2010/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemlerine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı kurum geçici vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada; 26/08/2013 tarihi itibarıyla tasfiyesine karar verildiği, 02/12/2014 tarihinde tescil ve 05/12/2014 tarihinde ilan edilen 27/11/2014 tarihli ortaklar kurulu kararıyla tasfiyesinin tamamlandığı ve ticaret sicilindeki kaydının silindiği görülmüştür.
Şirketin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7'nci maddesi uyarınca, 27/11/2014 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin sona erdiği, bu hususun 05/12/2014 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği oluşan bu yeni durum karşısında mahkemece, Dairemizin bozma kararına uymak suretiyle yeniden yapılan incelemede İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrasına göre dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın işlemden kaldırılması halinde mahkeme, dava ile ilgili işlemleri durdurmakta ve dosyası işlemden kaldırılan dava bir süre daha derdest kalmaya devam etmektedir. Bu nedenle, dosyanın işlemden kaldırılması kararı, bir ara karar niteliğinde olup mahkeme bu karar ile davadan nihai olarak elini çekmemekte ve davanın taraflarınca yenilenmesi ihtimali söz konusudur.
Öte yandan, davanın açılmasıyla ortaya çıkan sonuçlar, dosyanın işlemden kaldırılması kararından itibaren belirli süre daha devam edecek olup bu süre içerisinde yenilenmemiş olması sebebiyle verilen davanın açılmamış sayılmasına dair kararlar ise, hakimin elini davadan çekmesi sonucunu doğuran nihai nitelikte olduklarından temyiz başvurusuna konu edilebilecektir.
Bu durumda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda temyiz edilebileceği belirtildiğinden ve davalı idare tarafından temyiz edilen işlemden kaldırma kararı ise anılan Kanunla belirtilen nihai kararlar arasında olmadığından, temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tebligat ve cevap verme" başlıklı 16. maddesinde; dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneğinin davalıya, davalının vereceği savunmanın ise davacıya tebliğ olunacağı; davacının ikinci dilekçesinin davalıya, davalının vereceği ikinci savunmanın da davacıya tebliğ edileceği; buna karşı davacının cevap veremeyeceği, ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğunun davanın görülmesi sırasında anlaşılması halinde, davacıya cevap vermesi için bir süre verileceği; tarafların, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri, bu sürenin, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği; "Dosyaların incelenmesi" başlıklı 20. maddesinin 5. fıkrasında, dosyaların tekemmül ettikten sonra incelenerek karara bağlanacağı, hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden ve aynı Kanunun "Davaların karara bağlanması" başlıklı 22. maddesinde geçen "15. maddede sayılan sebeplerden biri ile veya yargılama usullerine ilişkin meselelerde" ifadesinin kullanılmasıyla 15. maddede yer alan ilk inceleme hususlarından başka yargılama usullerine ilişkin meselelerin de zikredilmiş olmasından; 16. maddede yer alan tekemmül sürecinin de yargılama usullerine ilişkin meselelerden biri sayılacağı ve ilk inceleme esaslarına ilişkin değerlendirme kapsamında tutulması gerektiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un "Kararın Düzeltilmesi" başlıklı 54. maddesinde, Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde taraflarca maddede yazılı hallerde kararın düzeltilmesinin istenebileceği hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine Danıştay Dördüncü Dairesince verilen 07/10/2019 tarih ve E:2015/9411, K:2019/5944 sayılı bozma kararının davacı şirket temsilcisine tebliği üzerine 08/09/2020 tarihinde ... Vergi Mahkemesi kayıtlarına giren dilekçe ile kararın düzeltilmesi başvurusunda bulunulduğu, bu başvuru hakkında herhangi bir işlem yapılmaksızın Vergi Mahkemesince 08/10/2020 tarihinde Danıştay bozma kararı uyarınca yeniden karar verdiği, davalı idarenin bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunması üzerine de dava dosyasının Danıştay'a gönderildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, yukarıda yer verilen 2577 sayılı Kanun'un dosyaların usulüne uygun tekemmül ettirilmesine ve kararın düzeltilmesine ilişkin hükümleri uyarınca, Vergi Mahkemesince, davacının 08/09/2020 tarihinde yaptığı kararın düzeltilmesi başvurusunun gereği yerine getirilmeden verilen kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY
Davacı şirket tarafından, 08/09/2020 tarihinde verilen karar düzeltme isteminde bulunan Av. …'ın vekili olduğu şirketin tüzel kişiliği sona ermekle ehliyeti de son bulduğundan, söz konusu istemin işleme konulması mümkün bulunmadığı, dolayısıyla şu aşamada davalı temyiz istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, sözü edilen karar düzeltme istemine ilişkin davacı vekili talebine ilişkin dilekçenin davalı idareye tebliğ olunarak dosyanın tekemmülü sağlanıp dosyanın Dairemize gelmesi gerektiği yolundaki Dairemiz Bozma kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.