Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/9832 Esas 2017/16105 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9832
Karar No: 2017/16105
Karar Tarihi: 17.11.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/9832 Esas 2017/16105 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/9832 E.  ,  2017/16105 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; ... Devlet Hastanesi laboratuvar biriminde görev yapan davalıya döner sermaye ödemesinin sehven özellikli birim katsayısından yapılması nedeniyle toplam 3.149,01 TL yersiz ödeme yapılmış olduğunu, bu ödemenin iade edilmesi için gönderilen rızaen ödeme yazısının 30.10.2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığını ileri sürerek; yapılan yersiz ödemenin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı; davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, esas yönünden ise yapılan ödemenin yürürlükteki mevzuata uygun olarak yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalının sebepsiz zenginleştiği tutarın 3.149,01 TL, temerrüt tarihinin ise rızaen ödeme yazısının tebliğ edildiği 30.10.2013 tarihi olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 3.149,01 TL alacağın 30.10.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunu gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade davasıdır.
    TBK"nun 117. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; "Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer."
    Buna göre; borçlu, gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren tümerrüde düşer.
    Somut olayda; rızaen ödeme yapması için gönderilen yazının davalıya 30.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu yazıda ödemenin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde yapılması gerektiğinin bildirildiği görülmektedir.
    Bu durumda; davalının yazıda belirtilen 10 günlük sürenin sona erdiği 11.11.2013 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü gözetilmeden, yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren temerrüde düştüğü kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan "...30/10/2013..." ifadesinin çıkartılarak yerine "11/11/2013" ifadesinin yazılmasına, hükmün davalı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.