Esas No: 2021/12678
Karar No: 2022/6168
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12678 Esas 2022/6168 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12678 E. , 2022/6168 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 06/12/2020 tarih 2020/İHK-25533 sayılı itirazın kısmen kabulüne, başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili; davalı ... şirketi nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan aracın karıştığı trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 04/09/2020 tarihli dilekçesi ile talebini 85.291,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 85.290,94 TL’nin 22/01/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek başvurana ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince; itirazın kısmen kabulü ile başvurunun kısmen kabulüne, 83.075,13 TL’nin 22/01/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek başvurana ödenmesine karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
20/12/2015 tarihinde çift taraflı trafik kazası gerçekleştiği, kazaya karışan araçlardan birinde sürücü konumunda olan davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2016/1744 soruşturma 2016/18692 karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, Savcılık tarafından Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 253. maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, edimsiz olarak tarafların uzlaştıklarına dair 04/03/2016 tarihli uzlaştırma raporu düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacının uzlaştırma teklifini kabul etmek suretiyle raporun altını imzaladığı, Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
5271 sayılı CMK'nın 253/17. bendinde; "Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder." CMK'nın 253/19. bendine göre ise "... Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır." hükmü yer almakta olup anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından başvurunun reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.