
Esas No: 2016/6719
Karar No: 2016/8882
Karar Tarihi: 30.05.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/6719 Esas 2016/8882 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesine dair kurum işleminin iptali ile davacının davalı kurumca kendisine ödenen ölüm aylıkları ile sağlık giderleri sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ve kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen 18.11.2005 tarihli boşanma kararı sonucu davacıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı kurumca kesildiği ve yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar ve sağlık giderleri yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Ayrıca 5510 sayılı yasanın 67. maddesinde genel sağlık sigortasından yararlanma şartları belirtilmiş ise de, eldeki davada davalının bu çerçevede prim ödemesi bulunmasa dahi anılan yasanın 60. maddesinin -g- bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayıldığı belirgin olup, davalının 67. madde kapsamında gelir testine tabi tutulmasıyla oluşacak ihtilafa konu dönemdeki tahakkuk ettirilecek prim borçlarının kurum tarafından her zaman tahsilinin mümkün olduğu gözönüne alındığında, belirtilen giderler genel sağlık sigortalısı sayılan hak sahibinden talep edilemeyecektir.
İnceleme konusu davada; her ne kadar davacının sağlık giderlerini içeren talebi için kurulan kabule yönelik hüküm isabetli ise de, yersiz ölüm aylıkları
bakımından, davacı ve 2005 yılında boşandığı eşinin nüfus kayıt sisteminde 02.07.2012 tarihine dek aynı adreste kayıtlı gözükmeleri, 02.01.2014 tarihli köyde yaşayan vatandaşların da imzasını taşıyan kolluk tutanağında “davacı ve boşandığı eşinin köye birlikte geldikleri ve köye geldikleri zaman aynı evde beraber kaldıklarına dair tespit, Medula Sisteminde 2012 ve 2013 yıllarında birçok kez davacı ve boşandığı eşinin aynı gün “..."nde muyane olduklarını gösteren kayıtlar, kurum tarafından hazırlanan denetmen raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yersiz ölüm aylıklarının tahsilini içeren davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 30.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.