Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2707
Karar No: 2021/9020
Karar Tarihi: 25.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/2707 Esas 2021/9020 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/2707 E.  ,  2021/9020 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... 19. İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davalılar ... ve ... Giyim A.Ş yönünden talebin kabulüne, davalılar ... ve ... yönünden talebin reddine dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili; davalı ... Giyim San. Tic. A.Ş. işçisi olan ..."in 03.02.2011 tarihinde iş kazası geçirerek vefat ettiğini, bu kaza nedeni ile ölen sigortalının hak sahiplerine 118.543,89 TL tutarında peşin değerli gelir bağlandığını, tedavi esnasında 3.203,56 TL masraf sarfedildiğini, 29.04.2011 tarih İNC/01 sayılı Kurum müfettiş raporunda davalı işveren ... A.Ş"nin kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza ile ilgili olarak Büyilkçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/974 E. ve 2013/548 K. sayılı dosyasından verilen hükümde de bina sahibi ... ile şirket ortakları ... ve ..."ın kusurlu olduklarının belirlendiğini beyanla; fazlaya ilişkin haklarım saklı tutarak Kurum zararının 24.349,47 TL"lik kısmının sarf ve onay tarihinden itibaren, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davacı vekili ıslah dilekçesi ile;91.310,51 TL Kurum alacağının onay,sarf ve tediye tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve davalı şirketten müteselsilen tahsilini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı işyeri ile davalılar ... ve ... duruşma günü bildirir davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
    Davalı ... vekili; olayın davalı ile ilgisi olmadığını, davacı tarafından bina sahibi olarak gösterilmişse de bina sahibinin müvekkili değil müvekkilinin ortak ve yetkilisi olduğu ... İnşaat Plastik İmalat Ve ithalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, ceza davasının bu nedenle kendisine yöneltildiğini, bu davanın müvekkiline yöneltilmesi olanağı bulunmadığını, 818 s. BK md.60"a göre müvekkili bakımından Kurum alacaklarının kazadan itibaren 1 yıl geçmekle 03.02.2012 tarihi itibari ile zamanaşımına uğradığını, olayda müvekkilinin kusuru olmadığını, ... Giyim A.Ş. ile ortağı olduğu şirket arasında imzalanan kira sözleşmesine göre kiranın başlangıcının 01.10.2010 olduğunu, bu tarihin olaydan 4 ay öncesine denk geldiğini ve bu süreçte kiracı şirketin gerekli iş güvenliği önlemlerini almış olması gerektiğini, kazalı işçinin asli kusurlu olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    Davacının davasının ... ve ... Giyim San. Ve Tic. A.Ş yönünden kabulü ile, 88.907,25 TL PSD gelirinin 27.05.2011 gelir onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ... ve ... Giyim San. Ve Tic. A.Ş " den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davalı ..."nin 3. Kişi olması sebebiyle hükümde belirtilen PSD gelirinin yarısı olan 44.453,62 TL yönünden sorumluluğunun olduğunun tespitine 2.402,67 TL tedavi giderinin sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ... ve ... Giyim San. Ve Tic. A.Ş"den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının davasının ... ve ... yönünden subüt bulmadığından reddine karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Kurum sigortalısı ..."in 03.02.2011 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiği, hak sahiplerine 118.543,79 TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, 3.203,56 TL tedavi gideri ödemesi yapıldığı, kazanın davalı ... Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş"nin sigortalısı olan kazalının vinç asansörünün kapısı açılmasına rağmen katta olmadığını farketmemesi ve asansör boşluğuna düşmesi neticesi meydana geldiği, mahkeme tarafından alınan 16.04.2015 tarihli raporda davalı ... Giyimin %55, şirket ortakları ... ve ..."nın %7,5, davalı ..."in %5, kazalının %25 oranında kusurlu olduklarının, 14.07.2016 ve 10.07.2017 tarihli kusur raporlarında davalı ... Giyimin %70, ... ... %5, sigortalının %25 oranında kusurlu bulundukları, davalılar ... Kaya ve ... Bezgalın kusurlarının bulunmadığının belirlendiği, Büyükçekmece 6.Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/974 Esas, 2013/548 Karar sayılı dosyasından sanıklar ..., ... ve ... ... taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, Kurum tahkikat raporundan kusur oranları belirlenmediği, ceza dosyasında alınan kusur raporunda ..."nın asli, ..."ın asli, ..."in tali, müteveffanın tali kusurlu oldukları tespit edilerek, cezalandırılmalarına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı ..."in binanın maliki olduğu dosya içindeki beyanlarından anlaşılmakta olup, yük asansörünün bakım ve onarım sorumluluğunun tümüyle işyeri kiralanan firmaya devredilmediği, bina sorumlusunun asansörü monte eden veya onun yetkili servisi ile asansör bakım sözleşmesi imzalaması ve asansörün periyodik kontrollerini ve bakımlarını yaptırmasının zorunlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunduğu, mahkeme tarafından hükme esas alınan kusur raporlarının olayın oluşumuna, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olduğu, tarafların kusur raporuna yönelik istinaf taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı Kurum vekili;sigortalıya verilen %25 kusur oranını kabul etmediklerini, ... ile ..."nın kusuru bulunmadığı değerlendirmesini kabul etmediklerini, gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle sigortalının tam kusurlu olduğunu belirterek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş olup davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. maddesidir.
    Somut olayda; 3.2.2011 tarihinde davalı ... Giyim A.Ş işyeri sigortalısı ... işyerinde bulunan vinç asansörüne binmek isterken kabinin katta olmadığını fark etmeyerek boşluktan zemine düşerek vefat ettiği Mahkemece, hükme esas alınan kusur raporunda, davalı işveren ... Giyim A.Ş %70, bina sahibi ... %5, sigortalı ... %25 oranında kusurlu olduğu, diğer davalılara kusur atfedilemeyeceği belirtildiği, ceza dosyasından alınan bilirkişi raporunda ise davalılar ... ve ... işveren vekili olarak asli, bina maliki ... tali ve sigortalı ... tali olarak kusurlu olduğunun belirlendiği bu bağlamda hükme esas alınan bilirkişi raporu ile çelişkili olduğu çelişkiler giderilmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır.
    506 sayılı Kanun 4. maddesinde, “Bu kanunun uygulanmasında 2 nci maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler "İşveren" dir.İşveren nam ve hesabına işin yönetimi görevini yapan kimseler "İşveren vekili" dir.Bu kanunda geçen işveren deyimi işveren vekilini de kapsar. İşveren vekili bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı aynen işveren gibi sorumlu” olduğu şeklinde düzenlendiği aynı şekilde 5510 sayılı Kanunun 12. maddesi, "4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir. İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren deyimi, işveren vekilini de kapsar. İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur" hükmüne amirdir.
    Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, ceza dosyasındaki saptamalar ve belirlemeler dikkate alınarak, davalılar ... ve ...’in olaydaki yetkileri ve konumları net olarak belirlendikten sonra, işveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapıp yapmadığı, işveren vekili olup olmadıkları yöntemince araştırılmalı, işveren vekili ise, yukarıdaki açıklamalar gözetilerek 5510 sayılı yasanın 21/1. madde uygulanması kapsamında değerlendirme yapılarak, Kurum alacağı belirlenmelidir.
    Ayrıca, hükmü temyiz etmeyen davalılar ... ve ... Giyim A.Ş yönünden davacı Kurum lehine oluşan usulü kazanılmış hak hususu gözetilerek karar verilmelidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33.Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, 25/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi