7. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1373 Karar No: 2021/8352 Karar Tarihi: 21.06.2021
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/1373 Esas 2021/8352 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hüküm giymişti. Ancak, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren bir yasayla cezaların indirilmesine yönelik düzenlemeler yapılmıştı. Ayrıca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulaması da mümkündü. Yerel mahkeme, bu düzenlemelerin yasal koşullarının incelenmesi ve uygulanması gerektiğine karar verildi. Ayrıca, suçta kullanılan aracın müsadere edilmesi konusunda eksik soruşturma yapıldığı ve müsadere veya iadesine karar verilmesi gerektiği belirtildi. Yargıtay tarafından karar bozuldu ve davanın incelenmesi istendi. 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ve 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası yargılama boyunca dikkate alınması gereken kanun maddeleridir.
7. Ceza Dairesi 2019/1373 E. , 2021/8352 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, 2. TCK"nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı göz önünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi, 3. Suçta kullanılan aracın müsaderesi için 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 13. maddesindeki koşullar oluşmuş ise de; nakil aracının kayıt maliki ..., aracı ... Oto Galeri aracılığıyla sattığını beyan etmesi ve satış sözleşmesi ibraz etmesi karşısında, satış sözleşmesinde alıcı olarak ismi geçen ... ’ın açık kimliği ve adresi tespit edilerek usulüne uygun beyanı alınıp aracı sanığa verme nedeni belirlenerek, dava konusu kaçak eşyanın nakline ilişkin sanığın savunması da birlikte değerlendirilerek, aracın iyi niyetli üçüncü kişiye ait olup olmadığı belirlendikten sonra müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 4. Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı, sanık ... ile katılan ... İdaresi vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.