Esas No: 2020/3264
Karar No: 2021/14
Karar Tarihi: 13.01.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3264 Esas 2021/14 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3264
Karar No : 2021/14
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Alışveriş Merkezleri Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 12/12/2019 tarih ve E:2019/1297, K:2019/4294 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kadınhanı Belediyesi sınırları içerisinde bulunan muhtelif taşınmazların, davalı idarece 1996 yılında alınan kararlarla 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerince ihale yoluyla davacı şirkete satışının yapılması sonrasında, davacı şirket tarafından ihale şartlarına aykırı davranılmak suretiyle satılan taşınmazların tarım arazisi olarak kullanıldığından ve sözleşmede taahhüt edildiği üzere tekstil fabrikalarının kurulmadığından bahisle 1996 yılında yapılan ihale ve satış işlemlerinin iptaline ilişkin … tarih ve … sayılı Kadınhanı Belediye Meclisi kararı ile … tarih ve … sayılı Kadınhanı Belediye Encümeni kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 12/12/2019 tarih ve E:2019/1297, K:2019/4294 sayılı kararıyla;
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın görev yönünden reddi yolunda verilen kararının, Dairelerinin 27/11/2013 tarih ve E:2012/787, K:2013/3279 sayılı kararı ile sözleşmenin feshi işleminin adli yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu; bunun üzerine davacı şirket tarafından ihale işlemlerinin iptali ve akdedilen sözleşmelerin feshi işlemleri yönünden dava açıldığı, İdare Mahkemesince dilekçe ret kararı verildiği, … İdare Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararı ile görev ret kararı verilmeyerek satış işleminin iptal edilmesine ilişkin belediye meclis kararı ile belediye encümeni kararlarının iptali yönünde hüküm kurulduğu;
Davalı idare tarafından temyiz edilen söz konusu kararın Dairelerinin 26/12/2018 tarih ve E:2015/5810, K:2018/4440 sayılı kararı ile davanın tekrar görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kesin olarak bozulmasına karar verilmesi üzerine, davacı şirket tarafından kararlar arasındaki çelişkinin yargılamanın yenilenmesi yolu ile kaldırılarak yeniden inceleme yapılmak suretiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinin istenildiği;
2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun "Yargılamanın yenilenmesi" başlıklı 53. maddesinin (h) bendine yer verilerek; söz konusu Kanun hükmüne göre yargılamanın yenilenmesinin istenebilmesi için tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanunî bir dayanak yokken önceki "ilâmın hükmüne" aykırı bir karar verilmiş bulunması gerektiği;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294. maddesinde, mahkemenin usûle veya esasa ilişkin bir nihaî kararla davayı sona erdireceği, yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihaî kararın hüküm olduğu; 301. maddesinde ise, taraflardan her birine verilen hüküm nüshasının ilâm olduğu belirtilmiş olup; yargılamanın yenilenmesinin istenebilmesi için uyuşmazlıkla ilgili olarak usûle değil, esasa ilişkin nihaî bir karar yani hüküm verilmiş olması gerektiği;
Yargılamanın iadesinin, bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı, maddî anlamda kesin hükmün bertaraf edilmesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan fevkalâde bir kanun yolu olduğu ve ancak kesinleşmiş hükümlere karşı bu yola başvurulabileceği; bir karar (hüküm) henüz kesinleşmemişse, Kanun'daki sebeplerden biri mevcut olsa bile, hüküm kesinleşmeden önce yargılamanın iadesi yoluna gidilemeyeceği; aynı nedenle, hüküm kesinleşmeden önce yargılamanın iadesini isteme süresinin de işlemeye başlamayacağı;
Maddî anlamda kesin hüküm gücü bulunmayan kararlara karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurulamayacağı; yargılamanın iadesinin sadece (kesinleşmiş olan) esasa ilişkin nihaî kararlara (hükümlere) karşı başvurulabilecek bir kanun yolu olduğu;
… İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairelerinin 26/12/2018 tarih ve E:2015/5810, K:2018/4440 sayılı kararı ile, Mahkeme kararının bozulmasına ve davanın görev yönünden reddine kesin olarak karar verildiği; bu kararın 18/03/2019 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine 02/04/2019 tarihinde davacının yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunduğu;
Her ne kadar davacı tarafından, "tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanunî bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilâmın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması" sebebiyle yargılamanın yenilenmesi gerektiği ileri sürülmekte ise de; Dairelerinin yargılamanın yenilenmesi istemine konu anılan kararında, davanın görev yönünden reddine karar verildiği, uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmediği ve söz konusu kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda tanımlanan anlamda hüküm olmadığı, usule ilişkin kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulamayacağı;
Bu itibarla, bakılan davada 2577 sayılı Kanun'un 53. maddesinde tahdidî olarak sayılan yargılamanın yenilenmesi nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 27/11/2013 tarih ve E:2012/787, K:2013/3279 sayılı bozma kararı üzerine İdare Mahkemesince dilekçe ret kararı verildiği, ihale işlemlerinin iptali ve akdedilen sözleşmelerin feshi işlemleri yönünden ayrı ayrı davalar açıldığı, satış işleminin iptal edilmesine ilişkin belediye meclis kararı ile belediye encümeni kararlarının iptali yönünde karar verildiği, söz konusu kararın davalı idare tarafından temyiz edildiği, Dairelerinin 26/12/2018 tarih ve E:2015/5810, K:2018/4440 sayılı kararı ile önceki kararının tam aksine davanın tekrar görev yönünden reddine karar verildiği, yargılamanın yenilenmesi yoluyla söz konusu çelişkinin giderilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan Daire kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Kadınhanı Belediye Meclisinin … tarih ve …sayılı kararı ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uyarınca açık arttırma usulü ile satışa çıkarılan taşınmazlar tekstil sanayi alanı olarak kullanılmak şartıyla davacı şirkete satılarak tapuda devir işlemleri gerçekleştirilmiş;
Davacı şirket tarafından ihale şartlarına aykırı davranılmak suretiyle satılan taşınmazların tarım arazisi olarak kullanıldığından bahisle 1996 yılında yapılan ihale ve satış işlemlerinin iptaline ilişkin … tarih ve … sayılı Kadınhanı Belediye Meclisi kararı ile … tarih ve …sayılı Kadınhanı Belediye Encümeni kararları alınmış, söz konusu kararların iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 53. maddesinde, "1-Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmî bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilâm hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
h) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması,
ı) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya hüküm aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi,
2-Yargılamanın yenilenmesi istekleri esas kararı vermiş olan mahkemece karara bağlanır..." kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 53. maddesinde yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin sayma yoluyla belirlendiği, öğreti ve yargı içtihatlarında, tahdidi olarak sayılan bu sebepler dışında herhangi bir nedenle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulamayacağı gibi, kıyas yoluyla da bu sebeplerin genişletilemeyeceği konusunda fikir birliği bulunmaktadır.
Anılan maddede düzenlenen yargılamanın yenilenmesi müessesesi, bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden kararların bertaraf edilmesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yolu olup; 2577 sayılı Kanun'un 53. maddesinde sayılan sebeplerin varlığı halinde ancak kesin hükme ilişkin esas kararı vermiş olan mahkemeden istenebilir.
Buna göre, bir hüküm kesinleşmedikçe, ona karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemeyeceği gibi, yargılamanın yenilenmesi, sadece kesinleşmiş olan esasa ilişkin nihai kararlara karşı, hüküm aleyhine olan tarafça başvurulabilecek olağanüstü bir kanun yoludur.
Dosyanın incelenmesinden; ihale işlemlerinin ve akdedilen sözleşmelerin iptaline ilişkin belediye meclisi ile belediye encümeni kararlarının iptali istemiyle açılan davada, uyuşmazlığın görüm ve ve çözümünün adli yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 27/11/2013 tarih ve E:2012/787, K:2013/3279 sayılı kararı ile, "... farklı yargı kollarının görev alanına giren uyuşmazlıkların ayrılması için dilekçe ret kararı verilmesi, davanın yenilenmesi halinde satış işleminin iptal edilmesine dair belediye meclisi ile belediye encümeni kararlarının esasına girilerek uyuşmazlığın çözülmesi, sözleşmenin feshedilmesine ilişkin uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı olması nedeniyle görev ret kararı verilmesi gerekirken, farklı yargı kollarının görev alanına giren uyuşmazlıkların birlikte görülerek davanın görev yönünden reddedilmesi şeklinde verilen İdare Mahkemesi kararında usul kurallarına uygunluk bulunmadığı" gerekçesiyle bozulduğu; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Dairenin bozma kararına uyularak dava dilekçesinin reddine karar verildiği; bunun üzerine davacı şirket tarafından dava dilekçesinin yenilenerek ihale ve satış işlemlerinin iptaline ilişkin belediye meclisi ve belediye encümeni kararlarının iptali istemiyle dava açıldığı, anılan Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile dava konusu işlemlerin iptali yönünde hüküm kurulduğu;
Davalı idare tarafından temyiz edilen söz konusu Mahkeme kararının Danıştay Onüçüncü Dairesinin 26/12/2018 tarih ve E:2015/5810, K:2018/4440 sayılı kararı ile, "... her ne kadar dava konusu işlemler sözleşmenin imzalanmasından önce tesis edilen kararlara yönelik olsa da dava konusu uyuşmazlığın ihale sonuçlandıktan sonra yapılan sözleşme ve taahhüt hükümlerine aykırı davranışlarda bulunulduğunun tespitinden bahisle tesis edildiği ve esasen sözleşmenin feshine yönelik kararla aynı mahiyette değerlendirilmesi gerektiği ve uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargının görev alanında olduğu" gerekçesiyle bozulmasına ve davanın görev yönünden reddine 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak karar verilmesi üzerine, davacı şirket tarafından, anılan Dairenin 27/11/2013 tarih ve E:2012/787, K:2013/3279 sayılı kararı ile 26/12/2018 tarih ve E:2015/5810, K:2018/4440 sayılı kararları arasındaki çelişkinin yargılamanın yenilenmesi yolu ile kaldırılarak yeniden inceleme yapılmak suretiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesinin istenildiği; Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 12/12/2019 tarih ve E:2019/1297, K:2019/4294 sayılı kararıyla yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, 2577 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, kesinleşmiş olsa da, ancak taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonlandıran esasa ilişkin hüküm mahkemesi kararlarına karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulabilmesi, temyiz veya karar düzeltme talebi üzerine Danıştay tarafından verilen usule ilişkin kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulmasının hukuken mümkün olmaması karşısında, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki Mahkeme kararının bozulmasına ve davanın görev yönünden reddine ilişkin kararının yargılanmanın yenilenmesi yoluyla incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi yolundaki Daire kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 12/12/2019 tarih ve E:2019/1297, K:2019/4294 sayılı kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 13/01/2021 tarihinde, oybirliği ile kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.