17. Hukuk Dairesi 2020/768 E. , 2020/5135 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; davalı ... Sigorta A.Ş"ye sigortalı olan aracın, davacıların murisine çarparak vefatına yol açtığı, davalı tarafa ait araç sürücüsü ... hakkında Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/154 E. 2012/240 K. sayılı ilamı ile cezalandırıldığını belirterek belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesi ile talebini davacı ... yönünden 96.688,05 TL, ... için 2.180,38 TL, ... için 4.381,02 TL, ... için 6.734,74 TL‘ye yükseletmiş, yargılama sırasında talebini ... yönünden 88.100,00 TL, ... yönünden 1.300,00 TL, ... yönünden 4.300,00 TL, ... yönünden 6.300,00 TL olarak açıklamıştır.
Davalılar vekilleri ile davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile Davacı ... yönünden 88.100,00 TL, davacı ... yönünden 934,36 TL, davacı ... yönünden 3.318,83 TL, davacı ... yönünden 6.300,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Hesabından alınarak davacılara verilmesine, davacılar ... ve ... yönünden
fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, davacılar ... ve ... yönünden bakiye talebin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2018 tarihinden itibaren 2.590,00 TL ’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu davacı ... için verilen karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden temyiz eden davalı ... bakımından miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verileceğinden davalı ... vekilinin davacı ... yönünden verilen temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki (3) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, davalı ... vekilinin aşağıdaki (4) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi tazminat istemine ilişkindir
Davacılar nezdinde doğan destekten yoksun kalınan zarar her bir davacı için ayrı olduğundan, davacılar ihtiyari dava arkadaşıdır. Bu durumda mahkemece,birden fazla dava olduğu dikkate alınarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hükmedilen tazminatlar yönünden her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacılar için tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Dosyanın incelemesinde; dava açıldığı tarihte davalı ... şirketine karşı, kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olduğu belirterek husumetin yöneltildiği ,ancak araç plakasında yapılan hata nedeniyle iradi taraf değişikliği ile husumetin davalı ... Hesabına yöneltildiği, dava dilekçesinin ise davalı ... Hesabına
01.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalı ... alehine hükmedilen tazminatlar yönünden temerrüt tarihinin 01.12.2014 tarihi olarak belirlenmesi gerekirken dava tarihi olarak belirlenmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin davacı ... yönünden verilen temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasında yer alan vekalet ücretine ilişkin ücretine ilişkin 7. paragrafındaki "Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereği 10.642,26 TL vekalet ücretinin davalı ... Hesabından alınarak davacılara verilmesine" şeklindeki hükmün, hükümden tümüyle çıkarılarak yerine "Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereği davacı ... için 9.798,00 TL, davacı ... için 934,36 TL, davacı ... için 2.180,00 TL, davacı ... için 2.180,00 TL vekalet ücretlerinin davalı ... Hesabından alınarak adı geçen davacılara verilmesine" ibarelerinin eklenmesine, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün maddi tazminata ilişkin 2. paragrafındaki "dava tarihinden itibaren" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine "01.12.2014 tarihinden itibaren" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ... Hesabına geri verilmesine 06/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.