3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8440 Karar No: 2017/16064 Karar Tarihi: 16.11.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/8440 Esas 2017/16064 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/8440 E. , 2017/16064 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde; davalıyla boşandığını, bu kararın temyiz edilmediğini, ziynet eşyaları ve manevi tazminat yönünden verilen kararın temyiz edildiğini, kararın kendisi yönünden bozulduğunu, davalı ile almış olduğu eşyaları ve değerinin tespitini mahkememiz D.iş dosyası 2010/35-34 sayılı dosyasıyla yaptırdığını, ortak kullanımda olan bu eşyaların toplam değerinin 21.460 TL olarak belirlendiğini, yine mahkememiz 2010/107 Esas sayılı dosyasıyla bu eşyaların değerinin 10.730 TL’ sini talep ettiğini, davalıda kaldığı tespit edilen bu ev eşyalarının değerinin ½ sinin tahsili amacıyla davalı hakkında ... 27. İcra Müdürlüğü"nün 2014/7036 takip sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibi yaptığını ancak davalı hem yetkiye hem de borca itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, yetki itirazı üzerine dosya ... İcra Müdürlüğü"ne gönderildiğini, ... İcra Müdürlüğünün 2014/212 takip sayılı dosyasına da itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptaline, takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; süresi içinde davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1)Dosyanın incelenmesinden, davaya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakıldığı ve sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından (üçüncü kısım hariç olmak üzere) (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Bu durumda, Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16/11/2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Bu açıklamalar karşısında, davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2)Bozma nedenine göre davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.