11. Ceza Dairesi 2017/3635 E. , 2020/2831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanık ... İlik hakkında "2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın “sahte fatura kullanma” suçundan verildiği ve sanık hakkında “sahte fatura düzenleme” suçundan verilmiş bir mütalaanın bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında mütalaa verilip verilmeyeceği ilgili kurumdan sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı ise de; zamanaşımının gerçekleşmesi ve zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanığa iddianamede yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçu” ve vergi suçu raporunda belirtilen “sahte fatura kullama” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarıca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
II-Sanık ... hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1- Cumhuriyet Başsavcılığının 26.04.2011 tarih ve 2011/2793 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında "2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak" suçundan kamu davası açılmış ise de, dosya içerisindeki ..."nın 22.03.2011 tarihli mütaalasının sadece 2008 takvim yılına ilişkin olduğu, 2009 takvim yılına ilişkin olduğu olarak sanık hakkında düzenlenmiş herhangi bir vergi suçu raporu ve verilmiş herhangi bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından; öncelikle durma kararı verilip, 2009 yılına ilişkin 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığından sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve her bir takvim yılında işlenen sahte fatura kullanmak suçunun birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her takvim yılı ve suç için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin, sanığın eylemi tek suç kabul edilerek eksik ceza tayini,
2-Sanık hakkında düzenlenen vergi denetim raporlarında, sanığın 2008 yılında 2 ayrı şirketten temin ettiği 73 adet sahte faturayı KDV beyannamelerinde indirim konusu yaptığı tespitlerine yer verilmesi; sanığın suçlamayı kabul etmeyerek sahte fatura kullanmadığını savunması, sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen mükelleflerle ilgili vergi tekniği raporlarında sahte fatura düzenlenildiğinin belirtilmesi karşısında; suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından,
a- Suçlara konu olan faturaları düzenleyen şirketlerin yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
b- Faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak verdiklerinin sorulması,
c- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanan sanığa ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin araştırılarak, faturaları düzenleyen şirketler ile kullanan sanığın ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
3- Kabule göre ise; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III-Sanık ... hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Cumhuriyet Başsavcılığının 26.04.2011 tarih ve 2011/2793 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında "2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak" suçlarından kamu davası açılmış ise de, dosya içerisindeki ..."nın 22.03.2011 tarihli mütaalasının sadece 2008 takvim yılına ilişkin olarak ve sanık ... hakkında verildiği, sanık ... hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak” suçlarına ilişkin mütalaa alınmadan dava açıldığı dikkate alınarak; CMK"nin 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca kovuşturmanın durmasına karar verilerek, 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince kovuşturma şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığından sorulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.