13. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/24391 Karar No: 2013/3760 Karar Tarihi: 18.2.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/24391 Esas 2013/3760 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2012/24391 E. , 2013/3760 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile ortak iş yapma kararı aldıklarını, bu anlaşmayla plastik mamuller, enjeksiyon sistemlerinin imalatı üzerine yeni bir şirket kurularak davalı ve davacının yarı yarıya ortak olacağının kararlaştırıldığını, davacının bu anlaşmaya uyarak davalıya 2004 yılı Ekim ayında 200.000.00 TL ödeme yaptığını, davalının anlaşmaya uymadığını, bunun üzerine aralarında 15.02.2005 tarihli protokol imzaladıklarını, bu protokole 01.10.2006 tarihli yazı ile borcun ödeneceğinin yazıldığını, buna rağmen borcun ödenmediğini, yapılan yasal takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, açılan davayı kabul etmediğini, aralarında iddia edildiği gibi bir anlaşma yapılmadığını, davacıyla kardeşinin ortak kurduğu şirketin işlerine yardımcı olması hususunda anlaştığını, davacı ile arasında ticari ve hukuki bir ilişkinin mevcut olmadığını,15.02.2005 tarihli belge altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ve davanın haksız açıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, icra takibine konu 15.02.2005 tarihli belge altındaki imzanın davalıya ait olmadığının Adli Tıp Fizik İhtisas Kurulunun 23.02.2011 tarihli raporuyla anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 15.02.2005 tarihli bir protokol düzenlenmiş, davacı bu protokole dayanarak icra takibi yapmış ve dava açmıştır. Bu protokolün alt kısmına 01.10.2006 tarih atılarak, borç ikrarını içeren ek yazı yazılmış ve davalı ... ismi eklenerek imzalanmıştır. Ayrıca yargılama sırasında davacı vekili tarafından 09.01.2009 tarihli bir protokol sunulmuş ve bu protokol altındaki imzaların da Adli Tıp tarafından incelenmesi talep edilmiştir. Mahkemece, 12.11.2010 tarihli oturumda "Dosyanın tomar halinde Adli Tıp"a tevdine, bu celse ibraz edilen protokoldeki imzanında tartışılmasının istenilmesine" dair ara karar tesis edilmiştir. Adli Tıp Fizik İhtisas Kurulu 23.02.2011 tarihli raporunda "inceleme konusu 15.02.2005 tarihli belgelerdeki imzaların ..."in eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığını" bildirmiştir. Adli Tıp tarafından yapılan incelemenin sadece 15.02.2005 tarihli belge üzerinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, hem 15.02.2005 tarihli belgenin alt kısmına eklenen 01.10.2006 tarihli yazı altındaki imzanın hemde 09.01.2009 tarihli protokoldür başlıklı belge altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığının incelenmesi istenmiştir. Adli Tıp tarafından yapılan incelemenin eksik olduğu anlaşılmaktadır. Dosyanın yeniden Adli Tıp"a gönderilerek yukarıda açıklanan belgeler üzerinde imza incelemesi yaptırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle, yetersiz Adli Tıp raporuna dayanılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 34.80 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.