16. Hukuk Dairesi 2016/14323 E. , 2020/431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 55, 183, 199, 104 ve 205 parsel sayılı taşınmazlar ... adına; 101 ada 56, 99, 103 ada 5 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar ..., 101 ada 189 parsel sayılı taşınmaz ..., ... ve ... adına; 101 ada 220 parsel sayılı taşınmaz ... ve ... adına; 101 ada 1018 parsel sayılı taşınmaz ..., ... ve ... adına; 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ...,... adına ve 103 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ise ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edildikten sonra, 101 ada 55, 56, 104 ve 220 parsel sayılı taşınmazlar 26.09.2009 tarihinde satış nedeniyle ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ..."dan intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve taşınmazların müşterek muris ... adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 103 ada 3 parsel yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, bu nitelikteki davalarda husumetin tapu kayıt malikine yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda, dava konusu 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, dava tarihi itibariyle tapuda, ...,...,... adlarına kayıtlıdır. Ne var ki dava, dava konusu diğer taşınmazların kayıt malikleri olan ... ve arkadaşlarına husumet yöneltilerek açılmıştır. Hal böyle olunca Mahkemece, bu taşınmaz yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, kök muris mirasçılarından ... "in mirasçılarının davaya dahil edilmesi hususunda verilen kesin süreye rağmen usuli eksikliğin giderilmediği gerekçesiyle ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, davanın usulden reddine karar verilmiş olması sonuç itibarı ile yerinde olduğundan hükmün, gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Dava konusu 101 ada ...,... ada 5, 8, 24 parsel sayılı taşınmazlara ve 101 ada 1018 parsel sayılı taşınmazın 2/3 payına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenemsine gelince; Mahkemece, kök murisin yasal mirasçılarının tamamının davaya dahil edilmesi için davacıya verilen kesin süreye riayet edilmediği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Davacı, taşınmazların ortak murislerine ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığını ve usulüne uygun taksim yapılmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile muris adına tescili istemi ile dava açmıştır. Bu tür davalarda, bir mirasçının, mirasçı olmayan üçüncü kişiler aleyhine, miras payının adına tescili istemiyle dava açması mümkün değil ise de, kayıt maliki olan mirasçı ya da mirasçılar aleyhine, kendi miras payının adına tescili istemiyle tek başına dava açmasına usulen bir engel bulunmamaktadır. Somut olayda davalılar, kök muris ... tereke karşısında 3. kişi durumunda olmayıp, davacı gibi kök murisin mirasçılarıdırlar. Bu haliyle dava, mirasçılar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir. Davanın gerçek tarafları miras bırakan ...’in mirasçıları olup terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunmadıklarından, taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın sadece kayıt maliki olan mirasçılar aleyhine açılması yeterlidir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, yargılamaya devam edilerek, davacı her ne kadar dava dilekçesinde taşınmazın müşterek muris ... adına tescil edilmesini talep etmiş ise de, davanın, davacının kendi miras payıyla sınırlı olarak görülüp sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.