13. Ceza Dairesi 2013/2781 E. , 2014/2526 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında “ileride suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmediği” kabulüyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş olmasına karşın, 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi yönünden yapılan değerlendirmede bu kez “ileride suç işlemeyeceği hususunda kanaat geldiği” kabul edilerek hükümde çelişki yaratılmış ise de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 15.01.2013 tarih ve 2012/1303 esas, 2013/10 sayılı kararında açıklandığı üzere, katılanın hırsızlık suçu nedeniyle uğradığı zararını gidermediği gibi bu yönde bir irade de ortaya koymayan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanabilmesi için aranan objektif şartların varlığından söz edilmesine imkân bulunmadığından ve hükmolunan uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a,b,d,e maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemiş ise de; hapis cezasına hükümlülüğün yasal sonucu olup, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı bulunduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık, birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 116/2. maddesi uyarınca temel ceza olarak belirlenen “6 ay” hapis cezası üzerinden, aynı Yasa"nın 119/1-c maddesi uyarınca “bir kat” artırım yapılması sonucu “12 ay” yerine “1 yıl” hapis cezası bulunması, aynı Yasa"nın 62. maddesi uygulaması neticesi bulunan sonuç cezaya etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmelerde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12.12.2005 gün ve 2005/1264-1835 sayılı mahkumiyet hükmündeki 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e, 143, 35/2, 145, 62/1, 50/1-a maddeleri uyarınca hükmolunan 1.000 Türk Lirası adli para cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1. maddesi gereğince kesin olduğu ve bu nedenle tekerrüre esas alınmayacağı gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sanığın tekerrüre esas başkaca hükümlülüğü bulunmadığı da gözetilerek, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmelerde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçu nedeniyle katılanın giderilmesi gerekli maddi bir zararı bulunmadığı da gözetildiğinde, bu suç yönünden kurulan hükümde sanık hakkında “ileride suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmediği” kabulüyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş olmasına karşın, 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi yönünden yapılan değerlendirmede bu kez “ileride suç işlemeyeceği hususunda kanaat geldiği”nin kabul edilmesi suretiyle hükümde çelişki yaratılması,
2-Mala zarar verme suçundan kurulan hükümde hükmolunan hapis cezasının hem “ertelenmesine” hem de “ertelenmesine yer olmadığına” karar verilmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 116/2. maddesi uyarınca temel ceza olarak belirlenen “6 ay” hapis cezası üzerinden, aynı Yasa"nın 119/1-c maddesi uyarınca “bir kat” artırım yapılması sonucu “12 ay” yerine “1 yıl” hapis cezası bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 29.01.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.