20. Hukuk Dairesi 2013/7815 E. , 2014/3083 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01/11/2012 gün ve 2012/6628 - 11965 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... Yönetimi tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
... köyünde 1976 yılında yapılan tapulama sırasında dava dışı ... ... ... ... sayılı parseller 11.03.1977 tarih 18 ve 19 sayılı tapu kayıtları uygulanarak ... ... A.Ş. adına tespit edilmiş; dava konusu parseller ile bu dosyadan tefrik edilen ... ... ... sayılı parsellerin bulunduğu yer tapulama dışı bırakılmış; 1999 yılında yapılan ek kadastro sırasında ... ... ... ... sayılı parseller ham toprak ve fundalık nitelikleriyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili 29.06.1999 günlü dilekçesi ile taşınmazların müvekkiline ait 11.03.1977 tarih 18 ve 19 sayılı tapu kayıtları içerisinde, orman sayılmayan yerlerden olduğunu belirterek tespitin iptali ve müvekkili şirket adına tapuya tescili talebi ile dava açmıştır.
Mahkemece yargılama sonunda davanın reddine, taşınmazların tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; davacı şirket ve davalı ... Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 01.11.2012 gün ve 2012/6628 - 11965 sayılı kararı ile "Taşınmazların 1958 tarihli memleket haritasında yeşil alanda kaldığı, bitişikte bulunan Devlet Ormanları ile aynı görünümde olduğu, bu hali ile kullanım bulunmadığı, kadastrosu tamamlanan yerlerde eski tapu kayıtlarının işleme tâbi kayıt niteliğini kaybedeceği, orman kadastrosunun kesinleştiği 1982 yılından davanın açıldığı 1999 yılına kadar 20 yıllık süresinin de dolmadığı belirtilerek hüküm onanmıştır.
Orman Yönetimi, taşınmazların hava fotoğraflarında ve memleket haritalarında orman olarak görüldüğünü, davacının dayandığı tapu kayıtlarının hukukî kıymetini yitirdiğini, taşınmazların orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğini belirterek; davacı şirket vekili, tapu kayıtlarının taşınmazlara uyduğunu, Orman Yönetiminin açtığı davalar sonucu mahkeme kararı ile orman olan yerlerin belirlendiğini, dava konusu taşınmazların orman olmadığının kesinleştiğini, Hazine yönünden de tapu kayıtlarının geldisi olan kayıtlarda Hazinenin 1/2 payı bulunmakta iken tapudaki sınırlara göre kapsamı belirlenip paylaşıldığını ve Hazineye ait olan yerin tamamının 1958 - 1959 yıllarında topraksız çiftçilere dağıtıldığını belirterek karar düzeltme talebinde bulunmuşlardır.
1) Orman Yönetiminin karar düzeltme talebi yönünden;
Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Davalı ... Yönetiminin taşınmazların orman olduğu konusunda bir davası bulunmadığı gibi, kural olarak, bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş orman kadastrosu var ise orman tahdit harita ve tutanaklarının uygulanması ile belirlenir. Çekişmeli taşınmazlar 1982 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları dışında bırakılmış, Orman Yönetiminin ... ... A.Ş. aleyhine açtığı davalar sonucu ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/379 E. - 1985/253 K., 1983/380 E. - 1985/254 K. ve 1983/382 E. - 1985/11 K. sayılı dosyalarında yargılama sonunda davanın kabulüne, 204.300 m² yüzölçümündeki ... Devlet Ormanı, 97.00 m² yüzölçümlü Musannalı Devlet Ormanı ve 111.200 m² yüzölçümlü ... Devlet Ormanının Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, 1999 yılında yapılan kadastro sırasında ... Devlet Ormanının (178.600 m²) ... parsel, Musannalı Devlet Ormanının (97.000 m²) ... parsel, ... Devlet Ormanının (79.350 m²) ... parsel olarak tapu kütüğüne aktarıldığı ve Hazine adına kayıtlı olduğu, 1993 yılında yapılan sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanuna göre 2/B uygulama çalışmasında da orman sınırlarının değişmediği, çekişmeli taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları dışında olduğu gibi asliye hukuk mahkemesinin 1983/379, 380 ve 382 Esas sayılı dosyalarında da orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiğinden Orman Yönetiminin karar düzeltme talebi yerinde görülmemiştir.
2) Davacının karar düzeltme talebine gelince;
Davacı şirketin dayandığı tapu kayıtları, ilk tesisi Eylül 290 tarihli kayıttan gelen ... Çiftliği (tarla, çayır, mera, çiftlik, ebniyesi, han v.s. nitelikli) tapu kaydından gelmektedir. Tapu kaydında sınırlar ve nitelik belirtildiği halde, yüzölçümü belli değildir. Tapu kayıtları intikal görmüş, 1/2 hissesi Hazine, 1/2 hissesi ... v.s. adına kayıtlı iken 11.04.1958 tarihli zabıt ile ... Çiftliği 5939 dönüm 750 m², ... Çiftliği 5282 dönüm olarak belirlenip aralarında anlaşma sonucu ... Çiftliği tapu maliklerine bırakılıp ... Çiftliği ise Hazineye verilmiş, Hazine tarafından da 4753 ve 5618 sayılı kanunlara göre köylülere dağıtılarak, bu anlaşmaya göre toprak tevzi haritası yapılmıştır. Davacı şirket, tapu maliklerine bırakılan ... Çiftliğini 11.03.1977 tarih 18 ve 19 sayılı tapu kayıtları ile satın almıştır. Tapu kayıtlarında yüzölçüm yazılı değildir.
Çekişmeli ... ... ... ... sayılı parsellerin, davacı şirket adına 1976 yılında yapılan tapulama sırasında tespit edilen ... ... ... ... sayılı parsellerle birlikte Mart 1977 tarih 18 ve 19 sayılı tapu kaydı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Hazine ile tapu sahipleri arasında düzenlenen 11.04.1958 tarihli zabıt da bunu doğrulamaktadır. Tapu kaydının ilk tesisinden itibaren yüzölçümü yazılı değildir. Tapu kaydı kapsamı, sınırlarda belirtilen yerlere göre belirlenmiştir. Orman bilirkişi kurulu raporunda da taşınmazların orman sınırları dışında, orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiştir. Taşınmazların davacının dayandığı tapu kayıtları kapsamında, orman sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu mahkemenin de kabulündedir.
3402 sayılı Kanunun 12/4. maddesine göre, kadastrosu tamamlanan yerlerde eski tapu kayıtlarının işleme tâbi kayıt niteliğini kaybedeceği, bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu müdürülüklerinde işlem yapılamaz ise de bu tür kayıtlar hukukî kıymetini koruyup delil olma niteliğini kaybetmez. Eski tapu kayıtlarına dayanılarak açılan tescil davalarında tapu kayıtlarının uyması halinde, arazi ya da orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl veya 20 yıl zilyetlik süresi aranmaz.
Bu nedenle, yerel mahkemenin davanın reddine karar vermesi ve Dairece kararın maddi yanılgı sonucu onanması doğru değildir. Ancak, davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının niteliği tarla, çayır, mera, çiftlik ebniyesi, han v.s. olarak belirtildiği, tapu kaydı kapsamında olan çayır ve meralar kamu malı niteliğinde olmayacağı halde, yerel mahkemece çekişmeli taşınmazların niteliği ve kullanım durumu keşifte ziraat mühendisi bilirkişiler yardımıyla belirlenmemesi doğru görülmemiştir.
O halde, yerel mahkemenin davayı reddetmesi usûl ve kanuna aykırı olduğundan, yerinde bir ziraat mühendisi ve fen elemanı bilirkişiler yardımıyla keşif yapıp, taşınmazların niteliği ve kullanım durumunu belirleyip, tüm delilleri birlikte değerlendirerek sonucuna göre karar vermesi için karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Davalı ... Yönetiminin 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin
REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 228.00.-TL para cezası ile Harçlar Kanunu uyarınca 52.40.-TL ret harcının davalı ... Yönetiminden alınmasına,
2) Davacı Şirket vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 01/11/2012 gün ve 2012/6628 E. - 11965 K. sayılı kararının kaldırılarak mahkeme kararının BOZULMASINA, davacının yatırdığı harcın istek halinde iadesine 17/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.