Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R – Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı idare vekilinin temyizine gelince; Birecik Barajı tesis etmek amacı ile yapılan kamulaştırmadan dolayı dava konusu taşınmazın kenarında bulunduğu barajın içme suyu temini için kullanılması ve bu nedenle taşınmazın mutlak koruma alanında kalması hususu ile davalı Bakanlığın herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Davalı idarenin 2942 sayılı Yasanın 12. maddesi bakımından sorumluluğuna gelince; Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, davacı tarafından daha önce 2942 Sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olarak açılan Nizip Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.02.2007 tarih, 2006/207 Esas 2007/110 Karar sayılı dava dosyasında mahkemece, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesinde belirtilen şartların oluşmadığından bahisle davanın reddine dair verilen kararın Dairemizin 27/09/2007 tarihli 2007/8055E.-10545K. sayılı ilamı ile "Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın taşlık, kayalık olduğu ve tarım dışı arazi niteliğinde bulunduğu bilirkişi raporları ve mahkeme gözlemiyle sabit olduğundan, taşınmazda değer kaybı meydana gelmesi de mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle red kararı verilmesinin sonucu itibariyle doğru olduğu” belirtilip ONANARAK 07.02.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, tarafları, konusu ve hukuki sebebi aynı olan iş bu davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.