12. Ceza Dairesi 2019/8964 E. , 2021/84 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.584,40 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul (Kapatılan) 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/47 Esas – 2013/214 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma suçundan 22.09.2008-09.06.2009 tarihleri arasında 260 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 24.12.2013 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece vekaletnamede tazminat davası açılması hususunda özel yetki bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede davacı ile vekili arasındaki vekalet ilişkisinin devam ettiğinin anlaşılması karşısında yargılamaya devamla esas hakkında bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 4.584,40 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine, tazminat miktarının fazla olduğuna, ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dava dilekçesinde tarih belirtilmeden faiz talep edilmesi karşısında, dava tarihi yerine, tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan maddi ve manevi tazminat miktarlarına ""tutuklama tarihi olan 19.09.2008 tarihinden"" ibarelerinin çıkarılarak yerine “dava tarihi olan 05.06.2014 tarihinden” ibarelerinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.