5. Hukuk Dairesi 2021/2953 E. , 2021/7719 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Dava dilekçesinde, mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay (kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 12.10.2015 gün ve 2015/1091 E.- 2015/14166 K. sayılı ilamı ile, “…Yerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundan davalının yapılan tadilat ve ilaveler sonrasında her bir katta birer daire olmak üzere üç bağımsız bölüm ve bahçesinin etrafının ferforje parmaklıklar ile çevrildiği, yan cephesinde bahçe girişine demir kapı yapılarak bahçenin özel bahçe haline dönüştürüldüğü, bahçe düzenlemesinin yapıldığı, zemin kat ve birinci kat cephelerinde pencere ve kapılarda onaylı mimari projeden farklı düzenlemeler yapıldığı, davacıya ait bağımsız bölümün bacasının davalıya ait bağımsız bölümün içinde kaldığı, bağımsız bölüm çevresinde ve bodrum katta yapılan tüm imalatların ortak alanda kaldıkları, eski hale getirilmesinin yapının statik sistemi üzerinde çok ciddi ve telafi edilemez hasara neden olacağı tüm yapının yıkılması gerektiği anlaşılmaktadır. Projeye aykırı olarak yapılan inşaat ve değişiklikler projeye uygun hale getirildiğinde anayapıya zarar verecek ise önemli olan anayapının korunması olduğuna göre bu durumun sağlayacağı yarardan çok zarar getireceği gözönüne alınarak karar verilmesi gerekir. Ayrıca projeye uygun olan kısımların yıkımına karar verilmesi de doğru değildir. Bu bakımdan mahkemece dava konusu edilen projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi durumunda anayapının statiğine nasıl ve ne şekilde zarar verildiği tek tek açıklattırılarak bu konuda ek rapor alınması, yeterli görülmediği takdirde bilirkişi heyetinde statik konusunda uzman bir kişinin olacağı üç kişiden oluşan bilirkişi aracılığı ile mahallinde yeniden inceleme yaptırılarak rapor alınması gerekirken hüküm kurmaya yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanarak davalıya ait projesine uygun bağımsız bölümün tümünün yıkılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, Kararın düzeltilmesi isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Mahkeme bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, mahkemece, “…Bilirkişiler tarafından mahkememize sunulan 25.03.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda ana binaya eklenti kısımların yıkımında oluşacak titreşimlerinden ve güçten sadece davalıya ait ana binanın değil davacıya ait binanın da zarar görebileceğini, davacının binasında oluşan korozyon ve beton durumunun davalının binasında da aynı olacağı göz önüne alındığında statik açıdan binanın hatta davacının binasının da zarar görmesi durumunda bloğun tamamının yıkılarak eski hale getirilmesi ve yeniden projesine uygun olarak yapılmasının gerekeceği, davalının ana binaya sonradan yaptığı ve onaylı mimari projesine uygun olmayan kısımların ana binaya zarar vermeden yıkılmasının mümkün olmayacağı tespit edilmiştir. Uyulmasına karar verilen Yargıtay Bozma ilamında da belirtildiği üzere projeye aykırı yapılan inşaat ve değişikliklerin projeye uygun hale getirildiği takdirde ana yapıya zarar vereceği dolayısıyla ana yapının korunması amacının aşılacağı, bu durumun yarardan çok zarar getireceği hususları göz önünde bulundurularak açılan davanın reddine karar verilmiştir” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 4. maddesinde ortak yerler sayılmış olup, buna göre temeller ve ana duvarlar, taşıyıcı sistemi oluşturan kiriş, kolon ve perde duvarlar ile ta-şıyıcı sistemin parçası diğer elemanlar,bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, çatılar, bacalar, genel dam terasları, yağmur olukları her halde ortak yerdir.
Kanunun 16. maddesine göre, kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar.
Kanunun 18. maddesine göre, kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Yine Kanunun 19. maddesine göre, Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz.
4721 sayılı TMK"nın 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir. Yukarıda açıklanan bozma ilamında belirtildiği üzere yapılan tadilat ve ilaveler sonrasında bodrum kat ilavesi ile her bir katta birer daire olmak üzere üç bağımsız bölüm haline getirdiği ve bahçesinin etrafının ferforje parmaklıklar ile çevrildiği, yan cephesinde bahçe girişine demir kapı yapılarak bahçenin özel bahçe haline dönüştürüldüğü, bahçe düzenlemesinin yapıldığı, zemin kat ve birinci kat cephelerinde pencere ve kapılarda onaylı mimari projeden farklı düzenlemeler yapıldığı, davacıya ait bağımsız bölümün bacasının davalıya ait bağımsız bölümün içinde kaldığı, bağımsız bölüm çevresinde ve bodrum katta yapılan tüm imalatların ortak alanda kaldıkları, bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda, davacı ve davalıya ait binaların bitişik nizam blok şeklinde tasarlanmış ve temelin bir bütün olduğu, sonradan yapılan eklentilerin betonarma kısımlarının eklentileri anayapıya epoksi malzeme ile bağlı yapılmış olduğu, yıkımın anayapınıın statiğine ve davacının bağımsız bölümünede zarar vereceği belirtilmiştir. Mahkemece mimari projeye aykırılıkların hangisinin eski hale getirilmesinin yapının statiğine zarar vereceği tek tek belirlenmediği gibi bodrumun kapatılması, bahçesinin etrafındaki ferforje parmaklıkların, yan cephesinde bahçe girişine demir kapının ve bahçenin özel bahçe haline dönüştürülmesinin, zemin ve birinci kat cephelerinde pencere ve kapıların eski hale getirilmesinin yapının satatğine nasıl zarar vereceğinin raporda gerekse kararda açıklanmadığı, bununla birlikte yapılan bir takım tadilat ve ilavelerin eski hale getirilmesinin yapının statiğini kesin bir şekilde etkileyeceğinin anlaşılması halinde her ne kadar amaç yapıyı korumak ise de, davacının arsa payı oranında mülkiyet hakkı olan yerlerde davacının muvafakatı olmaksızın tadilat ve ilave inşaat yapılamayacağına göre ve herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu ve hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı dikkate alınarak davalıya ait yapının yıkımına da karar verilebilir.
Mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler göz önünde bulundurularak statik konusunda uzman bilirkişi heyeti ile mimari proje yerinde uygulanmak suretiyle, projeye her bir aykırılığın yapının statiğini ne yönden etkileyeceği hususlarında denetime elverişli rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.