Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3609
Karar No: 2013/6307

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/3609 Esas 2013/6307 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, mirasçısı olduğu taşınmazın ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya muvazaa suretiyle devredildiğini iddia etmiştir. Mahkeme, muvazaa iddiasının ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, temyiz incelemesi sonucunda, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Muvazaanın niteliği ve konusu gibi bilgilendirici açıklamalar yapılmıştır.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu (TMK) (4721) Madde 706
- Tapu Kanunu (2644) Madde 26
- Türk Borçlar Kanunu (6098) Madde 237
1. Hukuk Dairesi         2013/3609 E.  ,  2013/6307 K.
  • TAPU İPTALİ VE TESCİL
  • MURİS MUVAZAASI
  • ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ
  • MİRASÇIDAN MAL KAÇIRMA
  • BAĞIŞLAMA
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 706
  • TAPU KANUNU (2644) Madde 26
  • TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 237

"İçtihat Metni"

Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;                    
  Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve  tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, muvazaa iddiasının ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden;  kayden miras bırakan h.ye ait çekişme konusu 1929 ada 14 parsel 6 numaralı bağımsız bölüm muris tarafından intifa hakkı üzerinde bırakılmak suretiyle mirasçısı olan yeğeni davalı F.a 05.05.1983 tarihinde satış suretiyle devredildiği, davacının anılan devrin  mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, murisin 10.09.2009 tarihinde öldüğü ve geride mirasçı olarak kardeşi H."ın çocukları (yeğenleri) olan  davacı S., davalı F.ve dava dışı A., A. F., R. ve M."ın kaldığı  anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanununun 706, Türk Borçlar Kanununun 237 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 
Hemen belirtmek gerekir ki;  bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince, davanın kabulü halinde mirasçı sıfatı ile hak sahibi olacak A.ve A.in beyanlarından  davalının devir tarihinde 17-18 yaşlarında  olsa dahi belirlenen satış bedelini murise ödediği, diğer tanık anlatımlarına göre murisin SSK"dan emekli olabilmesi için prim borcu kadar para ödendiği, miras bırakanın satım bedelini düşük göstermesinin sebebinin davalı F.ın murise bakmasından kaynaklanan minnet duyguları olduğu, her ne kadar miras bırakanın mal satma ihtiyacı olmadığı belirtilmiş olsa dahi murisin başka bir taşınmazını da 1994 yılında davacıya devretmiş olduğu davacı eşinin beyanından anlaşıldığına göre, temlikin mal kaçırma ve muvazaalı olarak yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  29.04.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.
 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi