11. Hukuk Dairesi 2017/1471 E. , 2019/1192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen .../.../2015 gün ve 2014/1025 - 2015/762 sayılı kararı bozan Daire"nin 22/.../2016 gün ve 2016/316-2016/9770 sayılı kararı aleyhinde davalı şirket vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ..."in davacı şirkette müşteri yöneticisi olduğunu, davalı ... ile müvekkili arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde "rekabet etmeme yükümlülüğünün" düzenlendiğini, davalı ..."in 30/04/2013 tarihinde davacı şirketten istifa edip, hemen sonrasında davalı şirkette çalışmaya başladığını, davalı şirketin davacı şirketle aynı ürünleri üretip sattığını, rakip firmalar olduğunu, davalı ..."in davacı şirkette çalışırkan tanıştığı müşteri potansiyeli ile pazarlama alanını ve portföyünü çalıştığı yeni şirket olan diğer davalı lehine kullanmaya başladığını, davalıların hukuka aykırı ve haksız davranışları nedeni ile davacının kazanç kaybına uğradığını ileri sürerek, davalı ..."in rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle sözleşmede belirlenen cezai şart ödemesi olarak toplam 37.116,00 TL nin tahsiline, her iki davalının da haksız rekabetinin tespiti ve men"ine, uğranılan maddi zarar ve kar kaybı nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ....000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının uğradığı itibar kaybı göz önünde bulundurularak 30.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davalı ..."in kötü niyetli olarak davalı şirkette işe başlamadığını, davacının diğer davalı ile imzalamış olduğu iş akdinin rekabet yasağına dair düzenlemelerinin kanuni sınırlamaları aşar nitelikte ve bu suretle geçersiz olduğunu, davalının haksız rekabette bulunduğuna dair somut bir delil sunulmadığını savunmuştur.
Davalı ... vekili ise, müvekkilinin, davacının müşteri çevresine veya iş ve üretim sırlarına ait bilgileri kullanarak, davacıya önemli bir zarar verme ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin işten ayrılmada kusurunun bulunmadığını, davacı ile diğer davalının iş konularının birbirinden tamamen farklı olduğunu, bu nedenle aralarında bir rekabet olmadığını, her iki şirketin rakip konumda olduğu ihtimali kabul edilse bile müvekkilinin bilgilerinin gizli bilgi mahiyetinde olmayıp haksız rekabete yol açmadığını, iş akdindeki rekabet etmeme hükmünün geçersiz olduğunu, davacı tarafın talep ettiği cezai şartın fahiş olduğunu, davacının maddi zararını ispat edemediğini, manevi tazminat istemine konu zararın müvekkilinden kaynaklandığı hususunda somut bir bulgu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı şirket vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
(1) Davalı şirket vekilinin, davacı ile diğer davalı ... arasında akdedilen rekebet yasağı sözleşmesinin geçerli olmadığına ilişkin karar düzeltme isteğinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
(...) Davalı tanığı...’nın beyanına istinaden, Türkiye"deki müşterilerin siparişlerini davalı şirkete verdikleri, bu hususun ..."daki genel merkeze bildirildiği, ... dışındaki şirketin de davalı şirketi aracı kılmadan ürünleri doğrudan müşteriye gönderdiği davalı şirket satış faaliyetlerinin ...’daki genel merkez üzerinden yürütüldüğü, bu nedenle davalı şirketin bağlı bulunduğu ...’daki şirketin defter ve kayıtlarının noter tasdikli raporunun istenmesi ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği iddia edilmiş ise de, ..."daki şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi ile elde edilecek sonuç ile davaya konu haksız rekabet eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile; davacı vekilinin davalı şirket hakkında mahkemece verilen red hükmüne yönelik temyiz itirazlarının reddi ile Dairemiz"in 2016/316 Esas 2016/9770 Karar sayılı ilamının (...) nolu bendinin tamamının ve (1) nolu bendinde yer alan ""bentlerin"" ifadesinin bozma ilamımızdan çıkartılmasına, (1) nolu bentten çıkartılan ""bentlerin"" ifadesi yerine ""bendin"" ibaresinin yazılmasına, yine bozma ilamının sonuç bölümünde yer alan ""(...) ve (...) numaralı bentlerde"" ifadesinin çıkartılarak, yerine ""(...) numaralı bentte"" ibaresinin yazılmasına, karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile; davacı vekilinin davalı şirket hakkında mahkemece verilen red hükmüne yönelik temyiz itirazlarının reddine Dairemiz"in 2016/316 Esas 2016/9770 Karar sayılı ilamının (...) nolu bendinin tamamının ve (1) nolu bendinde yer alan ""bentlerin"" ifadesinin bozma ilamımızdan çıkartılmasına, (1) nolu bentten çıkartılan ""bentlerin"" ifadesi yerine ""bendin"" ibaresinin yazılmasına, yine bozma ilamının sonuç bölümünde yer alan ""(...) ve (...) numaralı bentlerde"" ifadesinin çıkartılarak, yerine ""(...) numaralı bentte"" ibaresinin yazılmasına, işbu ilamın Dairemizin yukarıda tarih ve nosu yazılı ilamının eki sayılmasına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 14/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.