Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4304
Karar No: 2016/8805
Karar Tarihi: 30.05.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/4304 Esas 2016/8805 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/4304 E.  ,  2016/8805 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Yargılama giderleri (hüküm tarihinde yürürlükte bulunan) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinde sayılarak, (ğ) bendinde vekâlet ücretine de yer verilmiştir.29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, karşı tarafa yüklenmesi gereken ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (resen) hükmedilmesi gerekir.
Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m. 326/I). Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır(HMK m. 326/2).Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinde tarafların kusuru değil, davada haklı çıkma oranları göz önünde tutulmuştur.
Eldeki davada; davacının dava dilekçesinde açıkça Alman Rant sigortasına giriş tarihi olan 13/03/1973 tarihinin ilk sigorta başlangıç tarihi olarak karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 15.02.1975 tarihi olduğunun tespitine karar verildiği halde, dava dilekçesindeki talebe göre kısmen haklı çıktığı belirgin olan davalı Kurum lehine, avukatla temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekalet ücretine karar verilmesi ve davalı Kurumun kabul ret oranına göre yargılama gideri ile sorumlu tutulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Ayrıca, Mahkemece bozmaya uyulması sonucu artık bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Hukuk Genel Kurulu"nun 18.10.1989 gün ..........., 21.2.1990 gün ...........; 7.10.1990 gün ..........; 19.2.1992 gün ......; 23.2.1994 gün ............; 03.03.2010 gün ve ...........; 27.09.2006 gün ve .......... E. ............ K; 15.10.2008 gün ve ............. E. ............ K ile 17.02.2010 gün ve ............ E. ............. K. sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Mahkemece tarafların beyanlarının alınıp bozmaya uyulmasına da karar verildikten sonra yapılacak iş; bozma gereklerinin yerine getirilmesi olmalıdır. Zira, mahkemece bozmaya uyulması yönünde oluşturulan karar, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine neden olur.
Somut olayda, Mahkemece, 25.12.2013 tarihli kararda “Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 15/02/1975 olduğunun TESPİTİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
1-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan 45,45 TL masrafın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili yararına hesap edilen 1.320,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Red edilen miktar üzerinden davalı vekili yararına hesap edilen 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 4 tebligat gideri 30,00 TL, 2 müzekkere masrafı 15,40 TL, bilirkişi ücreti 300,00 TL olmak üzere toplam 345,40 TL masraftan kabul ve red oranı göz önüne alınarak takdiren 172,70 TL masrafın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, diğer masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,” karar verildiği, Dairemizce, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine, Dairemizce, yapılan araştırmanın yetersiz olduğu gerekçesi ile anılan kararın bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi sonucu, kısmen ret edilen talepler ve kısmen kabul-redde göre takdir edilen avukatlık ücreti ve yargılama gideri yönünden davalı Kurum lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmaktadır. Olayda, usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olacak istisnai bir durum da bulunmadığına göre, artık anılan döneme yönelik talep yönünden kabul kararı verilmesi olanaklı değildir. Bu ilke, Kamu düzeni ile ilgili olup Yargıtay’ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, mahkemece, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının ilk beş paragrafının silinerek yerine “Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 15/02/1975 olduğunun TESPİTİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
1- Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan 45,45 TL masrafın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2- Yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili yararına hesap edilen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Red edilen miktar üzerinden davalı vekili yararına hesap edilen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 400,70 TL masraftan kabul ve red oranı göz önüne alınarak takdiren 200,35 TL masrafın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, diğer masrafların davacı üzerinde bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi