20. Hukuk Dairesi 2013/10989 E. , 2014/3062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, sulh hukuk mahkemesinde, tapuda davalı adına hâli arazi niteliği ile kayıtlı bulunan Merkez, ... Mahallesi 569 ada 14 parsel sayılı 5201 m² yüzölçümündeki taşınmazın, yörede ilk kez yapılan ve 04.10.2006 - 04.04.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve davalının elatmasının önlenmesini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın değeri sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aştığından dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; davalı ... Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.09.2010 tarihli ve 2010/10969 E. - 11212 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Davacı, 17.02.2012 tarihli dava dilekçesiyle tekrar asliye hukuk mahkemesinde yeni bir dava açmış; mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemece, davanın kabulü ile ... İli, Merkez ... Mahallesi 569 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, taşınmaza davalının elatmanın önlenmesine karar verilmiş; davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.06.2013 gün ve 2013/3208 E. - 7298 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, aynı taşınmaz için ... Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı ve yargılama yapıldığı, yargılama aşamasında keşif icra edilip bilirkişi raporları dosyaya alındıktan sonra dava konusu taşınmazın değerinden dolayı görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararının kesinleşmesine rağmen süresi içinde başvurulmadığından dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmediği, yeniden asliye hukuk mahkemesinde aynı taşınmaz için temyize konu davanın açıldığı, asliye hukuk mahkemesinde yapılan yargılamada; daha önce sulh hukuk mahkemesinde yapılan keşfin yeterli olduğu ve yeniden yapılacak keşif sonucu alınacak raporlarda sonuç değişmeyeceği gerekçesi ile usûl ekonomisi açısından yeniden keşif icra edilmeyerek sulh hukuk mahkemesince yapılan keşif ve alınan raporlara göre karar verilmiş ise de, davalı vekili tarafından asliye hukuk mahkemesinde yapılan yargılama sırasında 28.12.2012 tarihli celsede görevsiz mahkemede yapılan işlemlerin, sulh hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine başvuru yapılıp dosyanın görevli mahkemeye gönderilmediği, asliye hukuk mahkemesinde yeniden ayrı dilekçe ile dava açıldığı, dolayısı ile görevsiz sulh hukuk mahkemesinde yapılan işlemlerin geçersiz olduğu beyan edilmiştir. Bu nedenle, mahkemece, tarafların ileri sürdüğü deliller toplandıktan sonra yeniden inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken, görevsiz mahkemede yapılan ve süresi içinde görevli mahkemeye başvurulmadığından HMK"nun 20. maddesi gereği aslında “açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gereken dosyadaki bilirkişi raporlarına göre hüküm
kurulması doğru olmadığı gibi; davalının, orman kadastrosu kesinleşmesinden sonra tapu kaydına dayanarak 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesi gereğince orman kadastrosunun iptali için dava açıp açmadığının da araştırılmadığı, dava tarihine kadar davalı, tapu kaydına dayanarak taşınmazı kullandığına göre, bu kullanımın haksız olmadığı, bu nedenle de, davalı hakkında müdahalenin men"i kararı verilemeyeceği"ne değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yagılama sonunda, davanın kabulü ile ... İli, Merkez ... Mahallesi 569 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 04/10/2006 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, dayandığı gerekçeye ve bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.