2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7648 Karar No: 2014/10976
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/7648 Esas 2014/10976 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/7648 E. , 2014/10976 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Kaldırılması veya Değiştirilmesi
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 04.11.2013 gün ve 15017-25003 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 227.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 52.40 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi.12.05.2014(Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
İlerde gerçekleşecek bir durum dikkate alınarak kişisel ilişki düzenlenemez. Gelecekte gerçekleşecek bir durum nazara alınarak kişisel ilişki tesisi şarta bağlı hüküm niteliğindedir. Şarta bağlı da hüküm tesis edilemez. Boşanma kararında yer verilen kişisel ilişkinin kaldırılıp, kaldırılmadığı konusunda duraksama yaratacak şekilde hüküm tesisi de doğru olmamıştır. Bu sebeplerle karar düzeltme talebinin kabulüyle hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.