Esas No: 2021/21256
Karar No: 2022/6096
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21256 Esas 2022/6096 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, borçlu şirketin mal kaçırmak amacıyla taşınmazını üçüncü bir kişiye devretmesi nedeniyle tasarrufun iptali talebiyle açılmıştır. Ancak mahkeme, dava dilekçesinde belirtilen alacağın gerçekliğinin ispatlanmadığını gerekçe göstererek davayı reddetmiştir. Davacılar vekili kararı temyiz etmiş ancak Yargıtay, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile temyiz itirazlarını reddetmiştir. Kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09/03/2022 Salı günü davacılar vekili Av. ... ve Av. ... ile davalı .... vekili Avukat ... geldiler, diğer davalı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili ile davalı .... vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, borçlu şirket aleyhinde yapılan icra takibinde borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazını diğer davalı 3. kişi ... Petrol Ltd. Şti'ne devir ettiğini, devrin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/02/2017 tarih, 2016/11975 Esas 2017/2134 Karar sayılı ilamı ile tasarrufun iptali davasının koşullarından birinin de dava dayanağı takibin gerçek bir alacağa ilişkin olması gerektiği, davalı üçüncü kişi ... vekilinin davanın başlangıcından itibaren tacir olan borçlunun davacı alacaklıya 250.000,00 TL senet vermesinin sebebinin izah edilmesi gerektiğini, böyle bir alacağın gerçek olmadığını dava konusu taşınmazın devrinden sonra borçlu şirket ile aralarında çıkan uyuşmazlıklar nedeni ile göstermelik borçlar ile müvekkilinin zor duruma düşürülmeye çalışıldığını iddia ettiği, bu iddialar karşısında davacı alacaklı tarafından somut bir açıklama yapılmadığı, gerçekten'de tacir olan borçlunun davacı alacaklı şahsa 250.000,00 TL senet vermesini gerektirecek borç ilişkisinin izaha muhtaç olduğu, yapılacak işin, tacir olan ve ticari defter tutmak zorunda olan davalı borçlu şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak dava dayanağı takip dosyasındaki senetlerin dayanağının ve dolayısı ile alacağın gerçekliğinin araştırılarak muvazaalı alacak olup olmadığının toplanan delillere göre değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece alacağın geçekliğinin ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve bozma gereğince yapılan araştırma sonucu karar verilmiş bulunmasına, karar başlığında davayı temlik alan ...’ın yer almamasının maddi hata olup mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre, davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ....'ne verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 37,90 TL fazla alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 29/03/2022 günü oybirliğiyle karar verilmiştir.