10. Hukuk Dairesi 2016/4943 E. , 2016/8800 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, 01.06.2005 tarihinden itibaren malullük aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması, başka bir anlatımla, her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir. Eldeki dava dosyasına konu olayda, Kurumca, davacıya 01.07.2011 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 28. maddesi gereği yaşlılık aylığı bağlanmış olup davacının talebinin ise, 01.06.2005 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanuna tabi malullük aylığı istemi olduğu, Kurumun bu yönde bir kabulünün bulunmadığı anlaşıldığından, davanın konusuz kaldığından bahsedilemez.
Hal böyle olunca, Dairemizin önceki bozma ilamında da belirtildiği gibi, mahkemece, öncelikle, maluliyet aylığı talep tarihi itibariyle 5 tam yıldan fazla sigortalılık süresi bulunan davacının, en az 5 tam yıl prim ödeme süresine ilişkin olarak prim borcunun olup olmadığı Kurumdan sorulmak suretiyle araştırılmalı, sigortalının tedavisine ilişkin belgeler tüm içerikleriyle getirtilip, maluliyetin başlangıcı yönünden Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’ndan rapor alınmalı, anılan kurul tarafından verilen raporun, davacı Kurum açısından bağlayıcı olmasına karşın, davacının bu rapora da itiraz hakkının bulunduğu gözetilerek, itirazı halinde ... ilgili dairesinden rapor alınmalı, raporlar arasında çelişkinin bulunması halinde ise, ... çelişkinin giderilmesi için rapor alınarak, sigortalının maluliyetinin başlangıcı tereddüde yer kalmayacak şekilde belirlenmeli, tahsis talep tarihi de gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.