17. Hukuk Dairesi 2014/14187 E. , 2016/11143 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili, davalı ...A.Ş. vekili ve davalı ... tarafından, mahkemenin, davacılar vekilinin tavzih talebinin reddine dair ek kararı ise davacılar süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, kayıt maliki ve sürücüsü olduğu aracın, davacıların oğlu ..."ye çarpmasıyla oluşan kazada çocuğun ağır biçimde yaralanıp sakat kaldığını, birçok tedavi masrafı yapıldığını, yürüme ve konuşma yeteneğini kaybeden çocuğun özel bakıma muhtaç hale geldiğini, davalı ..."nun aracı fiilen tasarrufunda bulunduran işleten sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu, işleten olduğu kabul edilmediği takdirde ise sürücünün işvereni olarak BK"nun 55. maddesi gereğince adam çalıştıran sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi tazminatın, anne baba için 20.000,00"er TL, ... için 10.000,00 TL. olmak üzere toplam 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 07.06.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 19.384,60 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, kazaya karışan aracın diğer davalı ..."e ait olduğunu, şirketlerinin ... Şubesi tarafından birkaç kez kullanıldığını ve diğer davalı ile aralarında kira sözleşmesi de bulunmadığını, işleten sıfatları bulunmadığından zarardan sorumlu olmadıklarını, kazada davalı sürücünün kusuru olmadığını, istenen manevi tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., aracın sadece kayıt maliki olduğunu, diğer davalı tarafından aracın fiilen kullanıldığı, zarardan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL. maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, ıslahla artırılan 9.384,60 TL"nin davalı ..."ten tahsiline, tazminata kaza tarihinden faiz işletilmesine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ..., ... ve ... için 10.000,00"er TL"den toplam 30.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ....A.Ş. vekili ve davalı ... tarafından; mahkemenin, davacılar vekilinin tavzih talebinin reddine dair ek kararı ise, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin, ek karara ilişkin temyiz talebi yönünden; davacılar vekilinin, asıl kararda hükmedilen manevi tazminatlara kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi yönünde hükmün tavzihi talebiyle yaptığı başvuru üzerine, mahkemenin, tavzih istemine konu edilebilecek bir istem olmaması nedeniyle tavzih talebinin reddine dair 17.04.2014 tarihli mahkeme kararı, usul ve yasaya uygun bulunduğundan bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle dosya kapsamına ve oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde ve bakım giderine ilişkin maddi tazminatın hesaplandığı bilirkişi raporundaki miktarın hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ayrıca manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. maddesindeki (818 sayılı BK 47. md.) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davalı... A.Ş. vekilinin ve davalı ...
Seyhan"ın aşağıdaki bendin (3 nolu) kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davacıların oğlu ..., davaya konu kazada % 100 malul olacak biçimde yaralanmış, davacı taraf da oğullarının bu maluliyeti nedeniyle, tedavi gideri, bakım gideri ve destekten yoksun kalma zararından oluşan maddi tazminat istemiyle dava açmış; yargılama devam ederken 24.01.2008 tarihinde davacıların oğlu ... ölmüştür. Mahkemece hükme esas alınan, 02.05.2013 tarihli aktüerya bilirkişisinin raporunda, davacı anne ... ve baba ... için, oğulları ..."nin ölümü nedeniyle, destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmış; davacı taraf da ıslah dilekçesiyle, bu raporda belirlenen miktarlara göre davalarını ıslah ettiklerini belirterek, destekten yoksun kalma tazminatının da davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davacı tarafın, dava açarken desteğinden yoksun kaldıklarını belirttikleri oğulları ... henüz sağ olduğundan, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep haklarının bulunmadığı, yargılama sırasında ölüm olayının gerçekleşmesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkı doğan davacıların, talep haklarını ayrı bir dava açmak suretiyle kullanmalarının gerektiği, dava tarihi itibariyle talep haklarının bulunmadığı bir alacakla ilgili olarak, sonradan tamam olan yeni şartlara göre o dava içinde talepte bulunma haklarının olamayacağı, davanın açıldığı tarihteki şartlara göre davacıların destek tazminatı talep hakları yönünden değerlendirme yapılması gerektiği hususları gözetilmek suretiyle; davacı ... ve ...."ın destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde bu talebin de kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre; davalı ... A.Ş. Vekilinin, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin, tavzih talebinin reddine ilişkin mahkeme ek kararına yönelik temyiz talebinin reddi ile mahkemenin 17.04.2014 tarihli ek kararının ONANMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı ... A.Ş. vekilinin ve ..."ın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... A.Ş. vekili ve davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... A.Ş. vekilinin, belirtilen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan harcın temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar... A.Ş. ve ..."a geri verilmesine 05/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.