10. Hukuk Dairesi 2020/3553 E. , 2021/3089 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
...
Dava, hizmet tespiti ve alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, Van Şoförler Odasında bulunan kaydının sahte olduğu gerekçesiyle davalı Kurum tarafından kabul edilmeyerek, 1989-1994 yılları arasındaki sigortalılığının iptal edildiğini ve sigorta başlangıcının vergi kaydına göre 04.01.1994 tarihine çekildiğini ve 20.01.2014 tarihli tahsis talebinin de reddedildiğini; sonrasında ise 5510 sayılı Kanunun geçici 54. maddesi gereği oda kaydına dayanan sigortalılığının kabul edilerek, 01.04.2017 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı bağlandığını, oysa 2014 tarihli tahsis talebinde yaşlılık aylığına hak kazanmış olduğunu beyanla, 1989 yılından itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve emekliye hak kazandığı tarihin tahsis talep tarihi olan 2014 yılı olduğunun tespiti ile 2014 yılından bu yana fazladan ödediği primleri ve hak kazandığı yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile tahsili istemiştir.
II-CEVAP
Davalı ... vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının Kurumca iptal edilen sigortalılık süresinin 11.04.1989 itibaren geçerli sayılarak emekliliğe hak kazandığı tarihin 01.02.2015 tarihi olduğunun ve 01.02.2015-01.04.2017 tarihleri arasında davacıdan tahsil edilen prim borçlarının ve ödenmeyen yaşlılık aylıklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, yaşlılık aylığı hesaplanırken askerlik borçlanmasının dikkate alınmadığını, bu sürenin de eklenmesi ile birlikte müvekkilinin 2014 yılı itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
Davalı Kurum vekili, 6552 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra davacının talebine göre aylık bağlandığını, yapılan işlemlerde bir hata bulunmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi;
A-)Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına yönelik davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
B-)Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davacı vekilinin istinaf talebi kabul edilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353-(1)-b-2 maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına,
C-)1-Davacının davasının kabulü ile,
Davacının Kurumca iptal edilen sigortalılık süresinin 11/04/1989 itibaren geçerli sayılayarak emekliliğe hak kazandığı tarihin 01/02/2014 tarihi olduğunun ve 01/02/2014-01/04/2017 tarihleri arasında davacıdan tahsil edilen prim borçlarının ve ödenmeyen yaşlılık aylıklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili tarafından, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek anılan kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacının oda kaydına dayalı olarak 11/04/1989 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 20/01/2014 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile bu tarihten itibaren fazla ödediği primlerin ve hak kazandığı yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile ödenmesi istemine ilişkindir.
01/04/1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya Kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20/04/1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22/03/1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02/08/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Öte yandan, 11/09/2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. maddesinde “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır.” hükmü getirilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 25/06/1981-31/12/1982 tarihleri arasında 455 gün 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının bulunduğu, 04/03/1985-04/09/1986 tarihleri arasında 430 gün askerlik borçlanması yaptığı, 04/01/1994 tarihinden itibaren devam eden vergi mükellefiyetinin bulunduğu, Bağ-Kur sigortalılığının oda kaydına dayalı olarak 11/04/1989 tarihi itibariyle başlatıldığı, 20/01/2014 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, 26/02/2014 tarihli Kurum Müfettiş Raporu ile davacının oda kaydının geçersizliğine karar verildiğinden sigortalılık başlangıcının vergi kaydına dayalı olarak 04/01/1994 tarihine çekildiği, sigortalılık süresinin değişmesi nedeniyle de tahsis talebinin reddedildiği, davacının 31/03/2017 tarihli başvurusundan sonra 5510 sayılı Kanunun geçici 54. maddesine göre davacının sigortalılık süresinin 11/04/1989 tarihinden itibaren geçerli kabul edilerek 01/04/2017 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, 6552 sayılı Kanunun 58. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 54. madde gereğince davacının iptal edilen sigortalılık süresinin başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılması doğru olup söz konusu sigortalılık süresi dikkate alındığında 20/01/2014 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı koşullarının oluştuğu anlaşılmakta ise de; davacı sigortalının 01.02.2014-01.04.2017 arası primleri ödenen sigortalılık süreleri gözetilmek suretiyle, iş bu primlerin de aylık hesabında esas alınabileceği hususu dikkate alınarak, davacının prim alacağından mahsup edilmesi gerekeceği gözetilmek suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme neticesi yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.