(Kapatılan)15. Hukuk Dairesi 2020/2544 E. , 2021/1883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı ... arasında, Zonguldak, ..., 273 ada 36 ve 37 parseller için 23.1.2010 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince taşınmazın devrinin ..."ye yapıldığını, ancak davalı ..."ın borçlarını ödeyemediği için tanıdığı diğer davalı ..."nın sahibi ve yetkilisi olduğu .... San. Ltd. Şirketinin icra yoluyla gerçekleşen satışa girmesini ve taşınmazı ederinin çok altında almasını sağladığını, taşınmazın mülkiyetinin bu şekilde yolsuz olarak davalı şirkete intikal ettiğini, davalıların kendi aralarda yaptığı anlaşmaya göre, ..."nin inşaatı tamamlayacağı müvekkiline de dairelerini vereceğini öğrendiğini ve kabul ettiğini, ancak davalı şirketin bina tamamlanmak üzereyken daire teslimine yanaşmadığını, daireleri de 3+1 den 1+1 e çevirdiğini, sözleşmeyi hukuken devralan şirketin sözleşmedeki teslim tarihi ile bağlı olduğunu ileri sürerek, toplam inşaat alanının %30 oranında bağımsız bölümlerin, sözleşmedeki konumları da dikkate alınarak teslim, devir ve tesciline, dairelerin 3+1 den 1+1 e dönüşmesi ele alınarak hesap edilecek tutardan şimdilik 5000 TL ile, sözleşmede taraflarca kabul edilen teslim edilmesi gereken 6 adet daire karşılığı işleyecek kira bedeli olmak üzere 1000 TL ve ilave kat nedeniyle hak sahipliği oluşması halinde de öncelike tapuda devir, olmadığı takdirde 1000 TL nin sözleşmede taraflarca kabul edilen teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ise davaya alacak davası olarak devam ettiğini belirtmiştir.
Davalı şirket vekili ise, söz konusu taşınmazların tapuda İbrahim Karakaya adına kayıtlı iken, Zonguldak 1.icra Müdürlüğünün 2009/379 talimat sayılı dosyasında ihaleye girmek suretiyle alındığını, davacının taşınmazda malik olmadığını, müvekkilinin diğer davalı ile hiçbir hukuki ve fiili bağının bulunmadığını, taşınmazı boş arsa olarak satın aldığını, davacı ile diğer davalı arasında düzenlenen adi yazılı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davalı ... İnş. San. Ltd. Şti yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yerine getirilmeyen edimler nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı inşaatı yapan şirketin davacıya karşı sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacıya ait taşınmaz üzerinde inşaat yapılmak üzere davalı ... ile davacı arasında sözleşme imzalandığı, taşınmazların ..."ye bu sözleşmenin ifası maksadıyla devredildiği, ..."in borçları nedeniyle hacizlerle yüklü olarak İbrahim Karakaya"ya devredildiği akabinde icra marifetiyle satım sonucu davalı şirkete intikal ettiği anlaşılmaktadır. Davalı şirketin hakim ortağı ..."dır. Dosyada ifadesine başvurulan tanık ...."in beyanından ..."nın tüm bu olaylardan haberdar olduğu, davacıya inşaattan bir eksik daire vermeyi kabul ederek sözleşmenin ifasını üstlendiği; inşaatla ilgili bir takım işlerin davalı ... tarafından gerçekleştirilmesi hususu da gözönüne alındığında dava konusu taşınmazın avans mahiyetinde davalı ..."a devredildiğini bilen bir kişi olduğu anlaşılmaktadır.
Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde davalı şirketin sözleşme ile ... tarafından üstlenilen edimlerden davacıya karşı sorumlu olduğunun kabulü ile sonuca gitmek gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yanın temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün davacılar yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22.04.2021 gününde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.