22. Hukuk Dairesi 2016/3332 E. , 2019/316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/12/2012 tarihine kadar ... ... İşletmeleri Müessese Müdürlüğü"nde, 01/10/2012-17/06/2013 ... Elektirik Üretim A.Ş. İşletme Müdürlüğü"nde, 17/06/2013-31/07/2013 döneminde ise ... A.Ş."de çalıştığını, hiç bir sebep gösterilmeden iş aktine son verildiğini, 2013 yılında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alındığında müvekkiline yapılan kıdem ve ihbar tazminatının eksik ödendiğini ve bir takım sosyal yardımların da ödenmediğini belirterek, 500,00 TL kıdem tazminatı, 250,00 TL ihbar tazminatı, 50,00 TL süt ve dikiş parası, 500,00 TL ikramiye alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin tüm, davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ikramiye alacağı talep edip edemeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Yasada ücretin ekleri düzenlenmemiş olsa da, 5754 sayılı Yasayla değişik 32. madde ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörülmüş olmakla ikramiye ücretin eki olarak İş Kanunu"nda ifadesini bulmuştur.
İşçinin işyerine olan katkıları sebebiyle işverenin memnuniyetini ifade etmek üzere bir defada veya dönemsel olarak belli zaman dilimlerinde ya da işçiyi ilgilendiren doğum, ölüm, evlenme gibi nedenlere bağlı olarak yapılan ücretin eki niteliğindeki ödemeler ikramiye olarak adlandırılabilir. İşçinin başarısına bağlı olarak ödenen primden farklı olarak ikramiye genel bir nitelik taşır ve uygulamadan işyerinde çalışan tüm işçiler yararlanır. Başka bir anlatımla, işveren tarafından ayrımı haklı kılan geçerli nedenler olmadığı sürece ikramiye uygulaması yönünden eşit davranma borcuna uygun davranmalıdır.
İşçinin ikramiyeye hak kazanması için işyerinde ikramiye ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmamış olması gerekmez. İşyerinde çalışılan süreyle sınırlı olmak üzere işçinin ikramiye talep hakkı vardır.
6772 sayılı Yasada kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçiler yönünden ikramiye ödenmesi yasal bir yükümlülük olarak öngörülmüştür.
İkramiye bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri ile de kararlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa da işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan ikramiye ödemesi bir işyeri şartını oluşturur. Her durumda ikramiyelerin tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılması mümkün olmaz. İkramiyeler yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesi kapsamında gerçekleştirilmelidir (Yargıtay 9. HD. 22.1.2009 gün 2007/ 34717 E, 2009/ 638 K.). Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ikramiyeler yönünden değişiklik ise, işçinin bireysel feragati ile dahi geçerli değildir. Toplu iş sözleşmesini imzalamaya yetkili olan kişilerce bu yönde yapılabilecek değişiklik, ancak ileriye dönük olarak hüküm ifade eder.
İşçinin işe iade kararı üzerine çalıştırılmadığı 4 aya kadar boşta geçen süreye ait yasada geçen “diğer haklar” kavramına ikramiye de dahildir. Başka bir anlatımla işçinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 21. maddesinin 3. fıkrasında sözü edilen çalışmadığı en çok 4 aya kadar süre için ikramiye talep hakkı da vardır (Yargıtay 9. HD. 14.10.2008 gün 2007/ 29383 E, 2008/ 27243 K.).
Somut olayda; davacının sigortalı hizmet cetveli incelendiğinde, davacının 08/02/1999 – 31/07/2013 tarih aralığında davalılar nezdindeki çalışmasında kesintiler bulunduğu, bunun bilirkişi tarafından da tespit edilip davacının belirtilen çalışma aralığında toplam 4508 gün çalışmasının bulunduğu, 775 gün ise çalışmasının bulunmadığı belirtilmiştir. Dosya arasında mevcut 2009 – 2013 dönemine ait Toplu İş Sözleşmelerinin 54. maddesinde yılda 2 defa 30 günlük ücret tutarında ikramiyenin Ocak ve Mart aylarında ödeneceği düzenleme altına alınmıştır.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda dosya incelendiğinde; davacının talep ettiği ikramiye alacağı değerlendirilirken davalının zamanaşımı itirazı da dikkate alınarak belirlenecek zaman aralığında davacının çalışmasının olmadığı günler dikkate alınarak davacının çalıştığı süreye göre kıstelyevm hesabı yapılarak ikramiye alacağının belirlenmesi gereklidir. Ayrıca dosya içerisinde davalı vekili tarafından ödeme iddiası ile sunulan belgeler de dikkate alınarak davacıya ikramiye adı altında yapılan ödemeler usulünce hesaplanan toplam alacaktan mahsup edilerek sonuca gidilmelidir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.