3. Hukuk Dairesi 2016/7481 E. , 2017/16007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, kesinleşmesi üzerine, davanın açılmamış sayılmasına yönelik verilen ek karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı kurumun kaçak kullanım tarifesi kat sayısı üzerinden ve kullandığı bedelin çok üstünde fatura tahakkuk ettirdiğini ve bu bedeli ödemek zorunda kaldığını belirterek davalı kurum tarafından fazla olarak hesaplanan ve ödenen bedelin istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı borçlunun 6111 sayılı yasadan faydalanmak için başvuruda bulunduğunu ve borcun taksitlendirildiğini, çalışanları tarafından usulüne uygun olarak tutulan kaçak elektrik tutanakları ile de kaçak elektrik kullanımının sabit olduğunu, hesaplamaların EPDK tarifelerine uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacı ile davalı arasında davacının iş yerinde kullanılmak üzere elektrik abonman sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeye dayalı olarak davacının işyerinde kurulu tesisat üzerinde hizmetten yararlandığı anlaşılmakla davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm, taraflar süresi içinde temyiz yoluna başvurmadıklarından 15.07.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
Davalı vekili, 01.10.2015 havale tarihli dilekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına dair kararın yazılarak taraflara tebliğe çıkarılmasını talep etmiş; mahkemece 02.10.2015 tarihli ek karar ile; taraf vekillerinin HMK 20/1 maddesi kapsamında iki haftalık süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi yönünde başvuruda bulunmamaları nedeni ile HMK 20/1 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek karar süresi içinde davalı vekilince vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesine göre; “Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi
durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak Avukatlık ücreti, ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez." denilmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; ek karar ile davada kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükteki tarife gereğince 1.500 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine vekalet ücreti verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 1.500 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.