Esas No: 2021/17089
Karar No: 2022/6164
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17089 Esas 2022/6164 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/17089 E. , 2022/6164 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı vekili tarafından talep edilmiş, davalı vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.03.2022 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi, davacı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 25.12.2018 gün, 2016/14422 E- 2018/8382 K sayılı ilamı ile “…Dosya kapsamından dava dışı ...‘in ihalesi feshedilerek yasal yollar izlenmeden muhtarlığa ait fırından çıkarıldığı, ancak akabinde işletmesinin başka bir kişiye ihale edildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda davacı tarafın bu kiralama ilişkisinden elde ettiği gelirin zarar kapsamı belirlenirken gözetilmesi gerekir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği gözetildiğinde, talep edilen alacak likit (muayyen, belirgin) olmayıp, yargılamayı gerektirmektedir. Şu halde, mahkemece gerekçeli kararda da kabul edildiği üzere olaya uygulanma koşulları bulunmayan İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi gereğince davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bu nedenle de bozulması gerekmektedir.
c.Somut olayda olayın gelişimi, yapılan işlemler ve bu işlemlerin köy tüzel kişiliği adına yapılmış olması gibi hususlar dikkate alındığında hakkaniyet indiriminin tartışılmaması da doğru değildir.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; söz konusu karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davacı vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2.Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; bozma ilamında davacının dava dışı kişiden kiralama ilişkisinden elde ettiği gelirin düşülmesi ve hakkaniyet indiriminin tartışılması gerektiği belirtilmiştir. Ne var ki mahkemece hükme esas alınan 05.08.2020 tarihli bilirkişi raporunda dava dışı ...’den alınarak gelir kaydedilen 100 Milyon TL’nin davacı tarafından ...’e 111.000,00 TL ödemenin yapıldığı 08.05.2014 tarihindeki karşılığının 274,71 TL olduğu, ...’in ödemekle sorumlu olduğu aylık 822 Milyon TL kira bedelinin kira sözleşmesinin feshinden dolayı ödenmediği, ancak buna karşılık 24 aylık ekmek karlılık hesabı yapılarak dava dışı ...’e 111.000,00 TL ödeme yapılmak zorunda kalındığı, 822 Milyon TL aylık kira bedelinin 24 aylık karşılığı olan 19 Milyar 728 Milyon TL’nin ...’e 111.000,00 TL ödemenin yapıldığı 08.05.2014 tarihindeki karşılığının 54.193,99 TL olduğu, 111.000,00 TL bedelinden tespit edilen 274,71 TL ve 54.193,99 TL tutarlar toplamı düşülerek hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. İlk bozma ilamında da belirtildiği üzere, davacının dava dışı ...'in ihalesi feshedildikten sonra işletmenin devredildiği dava dışı kişiden elde ettiği kiralama gelirinin ödenen bedelden düşülerek bedelin tespiti ve mahkemece varılacak sonuca göre hakkaniyet indiriminin tartışılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine, 29/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.