Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3032
Karar No: 2018/9855
Karar Tarihi: 17.05.2018

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/3032 Esas 2018/9855 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/3032 E.  ,  2018/9855 K.

    "İçtihat Metni"





    Hukukî alacağı tahsil amacıyla tehdit suçundan sanık ... ve ...’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına dair Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2017 tarihli ve 2016/530 esas, 2017/315 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 27/03/2018 gün ve 94660652-105-09-117-2018-KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/04/2018 gün ve 2018/27354 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Sanıkların üzerine atılı suçun uzlaştırma kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında, somut dosya kapsamına göre soruşturma aşamasında sanıklara ve müştekiye uzlaşma teklifinde bulunulmadığı, kovuşturma aşamasında ise gerek karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesi gereğince, gerekse 6763 sayılı Kanun değişikliği öncesi haliyle anılan Kanun’un 253. maddesi gereğince taraflara uzlaştırma teklif edilmediği, uzlaştırmaya tâbi suçlarda öncelikle uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi, sonucuna göre sanıkların hukukî durumunun değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Hukukî alacağı tahsil amacıyla tehdit suçundan sanık ... ve ...’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına dair Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2017 tarihli ve 2016/530 esas, 2017/315 sayılı kararının, sanıkların üzerine atılı suçun uzlaştırma kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında, somut dosya kapsamına göre soruşturma aşamasında sanıklara ve müştekiye uzlaşma teklifinde bulunulmadığı, kovuşturma aşamasında ise gerek karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesi gereğince, gerekse 6763 sayılı Kanun değişikliği öncesi haliyle anılan Kanun’un 253. maddesi gereğince taraflara uzlaştırma teklif edilmediği, uzlaştırmaya tâbi suçlarda öncelikle uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi, sonucuna göre sanıkların hukukî durumunun değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Sanıklar hakkında uzlaştırma işlemlerinin yapılmasının gerekip gerekmediğinin ve bu bağlamda sanıkların TCK"nın 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına dair Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2017 tarihli ve 2016/530 esas, 2017/315 sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklinde düzenleme karşısında, kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendine mevcut (2) ve (3) numaralı alt bentlerden sonra gelmek üzere (3), (5) ve (6) numaralı alt bentler eklenmiştir.Bu bentlere göre, tehdit (madde 106, birinci fıkra), hırsızlık (madde 141), dolandırıcılık (madde 157) suçları uzlaşma kapsamına alınmıştır.
    Aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresi madde metninden çıkarılmış, 09/07/2009 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanunun 8. maddesiyle fıkraya eklenen ikinci cümlesinde yer alan "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki düzenlemede bir değişiklik yapılmamıştır.
    Uzlaştırma CMK"nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde" (1)Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." denilmiştir.
    Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
    Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
    TCK"nın 150. maddesinin birinci fıkrasında, kişinin bir hukukî ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması hâlinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Anılan Kanunun 106. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, "Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur." şeklinde düzenlenmiştir.
    İncelenen dosyada;
    Sanıklar ... ve ... hakkında TCK"nın 37/1. maddesi delaleti ile 148/2.a, 150/1, 53/1 maddeleri uyarınca yargılanıp cezalandırılmaları talebiyle 01/06/2016 tarihinde Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi"ne dava açıldığı, Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 16/06/2016 tarihli ve 2016/110 esas, 2016/131 sayılı görevsizlik kararıyla dosyanın, sanıklar ... ve ..."ın eylemlerinin karşılığı TCK"nın 150/1. maddesi delaletiyle 106/1-2. cümle uyarınca yargılanmalarının sağlanması için Nazilli Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, görevsizlik kararı üzerine Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama neticesinde anılan mahkemenin 25/04/2017 tarihli ve 2016/530 esas, 2017/315 sayılı kararıyla sanıkların, TCK"nın 37/1 ve 150/1. maddeleri delaletiyle 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca neticeten 500 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmalarına hükmolunduğu, cezaların tür ve miktarına göre kesin nitelikte olduğu, şikayetçi ve sanıklar arasında hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında uzlaştırma girişiminde bulunulmadığı, sanıklar hakkında hükmolunan cezaların 02/06/2017 tarihinde yerine getirildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Sanıkların işlediği kabul edilen ve haklarında mahkumiyet hükmü kurulan TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunun suç tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında olduğunda şüphe yoktur. Cumhuriyet başsavcılığı tarafından katılan ve sanıklar arasında uzlaştırma işlemleri yapılmamış, TCK"nın 37/1. maddesi delaleti ile 148/2.a, 150/1, 53/1. maddeleri uyarınca yargılanıp cezalandırılmaları talebiyle 01/06/2016 tarihinde Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi"ne dava açılmış, Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 16/06/2016 tarihli ve 2016/110 esas, 2016/131 sayılı görevsizlik kararıyla dosyanın, sanıklar ... ve İsmet Gönül Arslan"ın eylemlerinin karşılığı
    TCK"nın 150/1. maddesi delaletiyle 106/1-2. cümle uyarınca yargılanmalarının sağlanması için Nazilli Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sırasında da sanıklar ve şikayetçi arasında herhangi bir uzlaştırma işlemi yapılmamış, yargılama neticesinde anılan mahkemenin 25/04/2017 tarihli ve 2016/530 esas, 2017/315 sayılı kararıyla sanıkların, TCK"nın 37/1 ve 150/1. maddeleri delaletiyle 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca neticeten 500 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmalarına hükmolunmuş, sanıklar hakkında hükmolunan cezalar 02/06/2017 tarihinde yerine getirilmiştir. Bu açıklamalar karşısında; sanıklara isnat olunan sair tehdit suçunun uzlaştırmaya tabi olmasına karşın, uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden kurulan ve sanıkların TCK"nın 37/1 ve 150/1. maddeleri delaletiyle 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca neticeten 500 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmalarına dair Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2017 tarihli ve 2016/530 esas, 2017/315 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2017 tarihli ve 2016/530 esas, 2017/315 sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 17/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi