20. Hukuk Dairesi 2014/704 E. , 2014/3048 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2013
NUMARASI : 2013/479-2013/396
Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine, Orman Yönetimi ve davalı E.. B..vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 1747 parsel sayılı 5.000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 19.02.1951 tarih 151 sıra nolu tapu kaydı ve Çukurbağlar mevkiine ait 1254, 1255, 1259 ve 1260 tahrir nolu vergi kayıtları ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle M..S.b. adına, 1781 parsel sayılı 29.500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 1747 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmişlerdir.
M... S..’ın Hazineyi taraf göstererek açtığı dava sonucunda kadastro mahkemesinin 1982/67-1991/280 sayılı kararla 1781 parsel sayılı taşınmazın 1747 sayılı parsele eklenerek M.. S... adına tapuya tesciline karar verilmiş, 17. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiştir. 1747 parsel 1996 yılında yapılan satış yoluyla davalıya geçmiştir. 06.06.2002 tarihinde 1747 parsel sayılı taşınmaz 209 ada 467 parsel adı altında 33415,91 m2 yüzölçümlü olarak 2859 sayılı Kanun uyarınca yenilemesi yapılmıştır. Davacı Hazine, 1747 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün 95 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulamasıyla orman rejimi dışına çıkarıldığı iddiasıyla, davacı Orman Yönetimi 1747 parselin 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır. Ayrıca birleştirilen dosyada davacı Hazine, Hazineye ait 4767 numaralı parselin 6540 m2 yüzölçümünde olduğunu, yenileme kadastrosu sonucunda 209 ada 274 parsel numarası aldığını ve miktarının 4733.35 m2’ye düştüğünü, bu farkın komşu 209 ada 467 numaralı parsele eklendiğini, tesbitin iptali ile 209 ada 274 sayılı parselin yenileme kadastrosu öncesindeki miktarı ile Hazine adına tescilini talep etmiştir. Aralarındaki fiilî ve hukukî bağlantı nedeniyle davalar birleştirilmiştir.
Mahkemece, davacı Hazinenin yenileme kadastrosuna itiraz davasının reddi ile Kemalpaşa İlçesi, Yukarıkızılca Köyü 209 ada 274 ve 209 ada 467 sayılı parsellerin yenileme tesbiti gibi tesciline,
Orman Yönetimi ve Hazinenin orman ve 2/B iddiasıyla açtıkları tapu iptali ve tescil davalarının kısmen kabulü ile, davalıya ait Kemalpaşa ilçesi Yukarıkızılca Köyü 209 ve 467 (eski 1747) parselin fen ve orman mühendisi bilirkişilerin 28/11/2005 tarihli rapor ile 07/03/2011 tarihli ek rapor ve krokileri ile (A) harfi ile gösterilen 1160.26 m2"lik kısmın tapusunun iptali ile adanın son parsel numarası verilmek suretiyle zeytinlik vasfıyla M.. H.. adına tapuya kayıt ve tesciline, tapunun beyanlar hanesine "taşınmaz 6831 sayılı
-2-
2014/704 - 3048
Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarılmıştır şerhi ile taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçları E.. B.."ye aittir" şerhinin işlenilmesine, (B) harfi ile gösterilen 2023,96 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile adanın son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla M.. H.. adına tapuya kayıt ve tesciline davalıya ait 209 ada 467 sayılı parselin 30231,69 m2"lik miktarı ile zeytinlik vasfı ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün Hazine, Orman Yönetimi ve davalı E.. B.. tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2012/6605 - 8880 sayılı kararı ile, yenileme kadastrosuna itiraz davası yönünden hükmün onanmasına, tapu iptali ve tescil yönünden kadastro mahkemesinin görevsiz olması nedeniyle görev yönünden bozulmasına karar verilmiş, kadastro mahkemesince bozmaya uyularak tapu iptali ve tescil davası yönünden görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece, Orman Yönetimi ve Hazinenin orman ve 2/B iddiasıyla açtıkları tapu iptali ve tescil davalarının kısmen kabulü ile davalıya ait Kemalpaşa İlçesi, Yukarıkızılca Köyü 209 ada 467 (eski 1747) sayılı parselin fen ve orman mühendisi bilirkişilerin 28/11/2005 tarihli rapor ile 07/03/2011 tarihli ek rapor ve krokileri ile (A) harfi ile gösterilen 1160.26 m2"lik kısmın tapusunun iptali ile adanın son parsel numarası verilmek suretiyle zeytinlik vasfıyla M.. H.. adına tapuya kayıt ve tesciline, tapunun beyanlar hanesine " taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarılmıştır şerhi ile taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçları E.. B.."ye aittir" şerhinin işlenilmesine, (B) harfi ile gösterilen 2023,96 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile adanın son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfı ile M.. H.. adına tapuya kayıt ve tesciline davalıya ait 209 ada 467 sayılı parselin 30231,69 m2"lik miktarı ile zeytinlik vasfı ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine, Orman Yönetimi ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 16.04.1990 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdidinin 3116 sayılı Kanuna göre 1949 yılında yapılarak kesinleştiği, daha sonra 1990 yılında 1949 yılında yapılan tahdidin aplikasyonu ile 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulaması yapılarak 16.4.1990 tarihinde ilân edilmekle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ne varki; 1949 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası ile daha sonra yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamasına ait haritanın çelişkili olduğu, haritalar arasında çıplak gözle görülür biçimde farklılık bulunduğu aplikasyon işlemi yapılırken 1949 yılı tahdidine orman sınır noktalarının yerleri, açıları ve mesafeleri bakımından uyulmadığı, özellikle davalı taşınmazı ilgilinderen 318, 319 ve 320 nolu Orman Sınır Noktalarının oluşturduğu hattın aplikasyon sırasında çok hatalı bir şekilde belirlendiği görülmektedir.
Aplikasyon; orman kadastrosu daha önceden yapılmış olan yerlerde, 2/B madde uygulaması sırasında, bağlantı kurulacak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olup bu belirleme ve ihya sırasında önceden kesinleşen orman sınır noktalarının aynı yerlerine konulması zorunludur. (02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmeliğin 44. md.) Aplikasyon işlemi orman kadastrosu değildir. Aplikasyonla kesinleşmiş orman sınırları değiştirilemez. Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği söz konusu olamaz.
Mahkemece karara dayanak alınan ve uzman bilirkişi tarafından düzenlenmiş krokide gösterilen 318, 319 ve 320 nolu Orman Sınır Noktalarını birleştiren hat ve eğimi ile bir örneği dosyada bulunan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması işleminden sonra oluşturulan harita arasında çelişki yok ise de, bir örneği dosyada bulunan 3116 sayılı Kanuna göre 1949 yılında yapılarak kesinleşen ilk orman tahdidine ilişkin orman tahdit haritasındaki aynı noktaları
-3- 2014/704 - 3048
birleştiren hat arasındaki açı ve yön itibariyle benzerlik bulunmamaktadır. Mahkemece bu husus üzerinde durularak çelişki giderilmemiştir. 1949 yılında yapılıp kesinleşen ilk orman tahdit haritası ile çelişen krokiye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle, mahkemece; önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 1949 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen ilk orman tahdit haritası, tutanakları ve paftası sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, zeminde bulunacak baş noktadan hareketle tutanaklarda yazılı açı ve mesafeler okunup ölçülerek çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerdeki 318, 319 ve 320 nolu Orman Sınır Noktaları birer birer arazide bulunarak orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hatları belirlenmelidir. Orman sınır noktalarının bazılarının zeminde bulunamaması halinde ise nedeni üzerinde durulmalı, yerlerinden sökülerek yok edilip edilmedikleri saptanmalı, zeminde bulunmayan bu noktaların yerleri zeminde halen var olan ve en yakın sabit orman sınır noktaları esas alınarak ve bu noktalardan hareketle yine orman tahdit tutanaklarındaki açı ve mesafeler okunup ölçülerek orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hattı birer birer arazide bulunup röperlenmelidir. 1949 tahdit haritası zemine uygulandıktan sonra 1990 yılında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde çalışmasından sonra oluşturulmuş olan harita yerine uygulanmalı, haritalar arasındaki farklılığın nereden kaynaklandığı belirlenmelidir.
Bilirkişi kuruluna çekişmeli taşınmazın 1949 yılındaki 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış orman tahdit haritası ve 1990 yılında ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin haritaya göre konumunu gösteren her iki harita ile irtibatlı ve ayrı renklerde işaretli, haritalar ile genel arazi kadastro paftasının ölçekleri özel aletlerle denkleştirilmek suretiyle ölçekli kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanarak teknik ve bilimsel verileri bulanan rapor alınmalıdır.
Yapılacak uygulama ile taşınmazın kısmen veya tamamen 2/B sahasında kaldığı belirlendiği takdirde, bu kez 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Yasayla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Değinilen yönler gözetilmeksizin yetersiz inceleme ve araştırmaya dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.